Deniz ulaşımına "fırtına" engeli Deniz ulaşımına "fırtına" engeli

24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla röportaj veren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “24 Temmuz Sansürün Kaldırılışının yıl dönümünde üzülerek söylüyoruz ki Türkiye hala ağır bir sansür ve baskı kıskacının altında gazetecilik faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.” dedi.

Evrensel'den Gözde Tüzer, 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla basın ve meslek örgütleri ile röportaj gerçekleştirdi. DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren 24 Temmuz’un uzun yıllardın Basın Bayramı olarak kutlanmadığını; sansür ve otosansürün hep gazetecilerin maruz kaldığı, mücadele etmek zorunda kaldığı bir uygulama olduğunu söylerken; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş Türkiye’de hala 38 gazetecinin tutuklu, 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye’nin 180 ülke içerisinde 149'uncu sırada olduğuna dikkat çekti.

man-taking-photo-of-man-standing-beside-him-holding-press-microphone-statue

"Düşük ücret ve güvencesiz çalışma kıskacı içerisinde yaşam mücadelesi verirken nasıl bayram kutlanabilir?”

Türkiye’deki basın meslek örgütlerinin Türkiye’deki artan baskılar nedeniyle uzun süredir 24 Temmuz’u bayram olarak değil basın özgürlüğü için mücadele günü olarak kutladığının altını çizen TGS Başkanı Gökhan Durmuş, “Çünkü ne yazık ki bayram olarak kutlayacağımız bir ortam yok. Cezaevlerinde bulunan 38 meslektaşımız gazetecilik faaliyetlerinden dolayı özgürlüklerinden mahrum bırakılmışken dışarıdaki gazetecilerin nasıl bayram kutlayabilir? Hemen her gün adliye koridorlarında gazeteciler haberlerini savunmak için mahkeme sıraları beklerken nasıl bayram kutlanabilir? İktidar ve ortağı yeni yasalarla gazeteciliği tamamen bitirmeye çalışırken nasıl bayram kutlanabilir? Gazeteciler sendikasızlaştırma, düşük ücret ve güvencesiz çalışma kıskacı içerisinde yaşam mücadelesi verirken nasıl bayram kutlanabilir?” diye sordu.

14265861939948

"Halktan gerçeklerin gizlendiği bir medya ile gitmek istiyor"

DİSK Basın – İş Başkanı Faruk Eren, Türkiye’de gazeteciliğin uzun yıllardır baskı altında olduğunu ve AKP iktidarları döneminde bu baskının daha da arttığını, her geçen gün yeni bir boyuta girdiğini belirterek “İktidarın Meclis’e getirdiği ve dezenformasyon yasası diye yutturmaya çalıştığı teklif, gazeteciler tarafından sansür yasası olarak nitelendirildi. Teklif tatilden sonra büyük bir olasılıkla yeniden Meclis gündemine gelecek. Saray MHP koalisyonu seçime sadece kendi verdikleri ‘bilgi’nin yayınlandığı, halktan gerçeklerin gizlendiği bir medya ile gitmek istiyor.” dedi.

"Gazeteciler, ayrıcalıklarıyla mesleği böldüğü bir 24 Temmuz daha yaşıyor"

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve Bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu “Türkiye’de gazeteciler, iktidarın mesleğin hak ve kazanımlarını inkar ettiği, ayrımcılık ve ayrıcalıklarıyla mesleği böldüğü bir 24 Temmuz daha yaşıyor.” diyerek iktidara 20 yıl önce ‘düşünce suçu ayıbı'na karşı mücadeleyle gelen bir partinin, gazeteciliği partizanlık ve propaganda ile özdeşleştirerek haberciliğe ilişkin vizyonda korkunç bir yıkım yarattığını belirtti.

"RTÜK ve Basın İlan Kurumu, soruşturma ve yargılamaları artıracak"

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Can Güleryüzlü baskının da direncin de artığı bir dönem yaşadığımızı belirterek “İktidarın, otoriter ve faşist yönetim anlayışını sürdürebilmek için basına baskıyı varlık nedeni saydığı günlerdeyiz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve kontrolündeki RTÜK ile Basın İlan Kurumunun; halkın haber alma hakkı yolunda araştırmacı, sorgulayıcı gazetecilik yapan basın organları ile gazetecilere yönelik mali yaptırım, soruşturma ve yargılamaları artırdığı, daha da artıracağı tartışmasız bir gerçek.” dedi.