Siyaset

Amacımız ülkemizi baştan şekillenen küresel, siyasi ve ekonomik mimarinin merkezine yerleştirmek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amacımız ülkemizi yeni baştan şekillenen küresel, siyasi ve ekonomik mimarinin merkezine yerleştirerek geçmişte olduğu gibi önümüze çıkan fırsatların elimizden kayıp gitmesine mani olmaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir otelde düzenlenen Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) 7. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Erdoğan, TÜROFED'in 7. Olağan Genel Kurulu'nun hayırlı olmasını diledi.

Türkiye'nin tarihiyle, tabiatıyla, gastronomisiyle, en önemlisi de insanıyla adeta dünyanın tüm güzelliklerini kendinde toplamış bir hazineye sahip olduğunu belirten Erdoğan, "Güneyimizdeki sahillerimiz bir başka güzeldir. Ege'mizin koyları bir başka güzeldir. Marmara'mızın kadim çağlardan beri süren cazibesi bir başka güzeldir. Karadeniz'imizin yeşili bir başka güzeldir. Doğu Anadolu'muzun kışı bir başka güzeldir. Güneydoğu Anadolu'muzun otantikliği bir başka güzeldir. İç Anadolu'muzun gizli hazineler bir başka güzeldir." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin bütün bölgeleri ve şehirleriyle turizm sektörünün gelişip büyümesine uygun olduğunu söyledi.

Dünyada turizm sektörünün büyük atılım gösterdiği dönemlerde Türkiye'nin çeşitli sebeplerle süreci hep geriden takip ettiğini dile getiren Erdoğan, her alanda olduğu gibi turizmde de ilk büyük hareketliliğin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde başladığını aktardı. Erdoğan, daha sonraki dönemlerin istikrarsız ortamında yavaşlayan turizm yatırımlarının AK Parti hükümetleriyle yeniden hız kazandığını bildirdi.

"Emeklerin karşılığının alınmaya başladığının işareti"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her ne kadar küresel salgın döneminde kısa bir ara vermiş olsak da hem turist sayısı hem turizm geliri bakımından ülkemizin zirve noktasını hep birlikte yaşıyoruz. Turist başına gecelik harcamanın 1000 dolara yaklaşması, verilen emeklerin karşılığının alınmaya başlandığının işaretidir. Türkiye'nin 2021'de dünyada turist sayısında dördüncü, turizm gelirinde sekizinci sıraya yükselmiş olması bu yıl çok daha iyi yerlere geleceğimizin habercisidir.

Sahip olduğumuz, bakanlık belgeli 4 bin 768 konaklama tesisi ve 1 milyon 85 bin yatak kapasitesini yeni yatırımlarla takviye ediyoruz. Basit konaklama işletme belgeli olanlarla beraber toplam faal tesis sayımız 20 binin, yatak kapasitemiz 1 milyon 730 binin üzerine çıkıyor. Dünyada giderek önem kazanan, çevreye duyarlı yani yeşil yıldızlı tesis sayımız da hızla artıyor. Bu yılın ilk 10 ayında 193 milyon gecelemeyi geride bırakan sektörümüzü tüm yatırımcıları, işletmecileri ve çalışanlarıyla şahsım ve ülkem adına tebrik ediyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 bini bulan üye ve 800 bine yaklaşan yatak kapasitesiyle sektörün en büyük sivil toplum temsilcisi olan TÜROFED'in de bu başarıda pay sahibi olduğunu söyledi.

Geleneksel misafirperverliğini modern işletmecilik anlayışıyla harmanlayan Türkiye'yi turizmde bir dünya markası haline getiren herkese şükranlarını sunan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Turizmdeki rakiplerimizin küresel krizlerin etkisiyle irtifa kaybettiği şu dönemde bizim çok daha fazla çalışarak dünya liderliğine yükselme yolumuz açıktır. Millet olarak en büyük vasfımız olan krizleri fırsata çevirme maharetimizi, ekonomimizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek tekrar göstereceğimizden kimse şüphe duymasın. Sadece turizm sektöründe, halihazırda 609 yeni tesis ve 143 bini aşkın yeni yatak kapasitesine sahip yatırımların sürmesi bu gerçeğin ifadesidir. Üstelik elimizde deniz, kum, güneş turizminin ötesinde hala potansiyelinin çok azını değerlendirebildiğimiz daha pek çok imkan var. Terörden arındırdığımız Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin medeniyetlerin binlerce yıllık tarihinden süzülüp gelen güzellikleri bunlardan biridir. Altyapısındaki gücümüzü ispatladığımız sağlık turizmi bunlardan biridir. Anadolu'nun dört bir yanına uzanan ve her birinin ayrı hikayesi, ayrı efsanesi olan seyahat rotalarımız bunlardan biridir."
"Gücümüzün farkına, giderek daha çok varıyoruz"
İstanbul'dan Diyarbakır'a, Bursa'dan Van'a, İzmir'den Mardin'e Çanakkale'den Hatay'a pek çok şehrin başlı başına birer turizm değeri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Daha Şanlıurfa'yı, Gaziantep'i, Adana, Erzurum, Trabzon, Konya'yı saymıyorum. Turizm sektöründeki gücümüzün farkına, giderek daha çok varıyoruz. Sizler de mutlaka tespit etmişsinizdir." dedi.

Yurt dışında gittikleri yerlerde gerçekten etkileyici görüntülerle karşılaştıklarını, kimi yerde tabiat kimi yerde tarih kimi yerde kültür kimi yerde gastronomi zenginliği olduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye'nin farkının tüm bu güzelliklerin hepsini misafirlerin hizmetine sunabilmesi olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yaşadığımız coğrafyanın kıymetini çoğu defa biz yeterince bilmiyor olabiliriz ama dışarıdan gelen, dışarıdan bakan herkes bu zenginliği hemen fark ediyor. Bu büyük hazineyi en iyi değerlendirmesi gereken de turizm sektörüdür. Turizmde artık çıraklık ve kalfalık dönemimizi bitirdik, ustalık aşamasındayız. Dolayısıyla yaptığımız her yatırımın, her tesisimizin işletmesini, yürüttüğümüz her faaliyeti bu güce ve birikime uygun şekilde gerçekleştirmeliyiz. Gelişmiş ülkelerin çoğunda yetişmiş insan gücü eksiği sebebiyle işlerin aksadığı, homurtuların yükseldiği bir dönemde ustalığımızı daha iyi konuşturmalıyız. TÜROFED üyeleri başta olmak üzere turizmcilerimizin her biri, bu doğrultuda atacakları adımlarda hükümetimizin desteğini yanlarında bulacaklarından emin olsunlar."
"Yatırımcı düşmanlığıyla siyaset yapmadık"
Türkiye'nin çıkarları söz konusu olduğunda kimsenin kimliğine, meşrebine, kökenine bakmadıklarını, ülkeye kazandırılan eserlere, millete yapılan hizmete baktıklarını ifade eden Erdoğan, "Hayatımızın hiçbir döneminde yatırımcı düşmanlığıyla siyaset yapmadık, bundan sonra da yapmayız. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına, geçmiş eksikleri gidermiş, altyapımızı kurmuş, bölgesel ve küresel yüzümüzü tahkim etmiş olarak giriyoruz. Ülkemizi bu seviyeye getirmek için son 20 yılda verdiğimiz demokrasi ve kalkınma mücadelesinin sizler de şahidisiniz. Şimdi önümüzde, adına Türkiye Yüzyılı dediğimiz yeni bir dönem açılıyor. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da sizlerle birlikte inşa edeceğiz." dedi.

Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın güzelliklerinden, zenginliklerinden, potansiyelinden söz ederken aynı coğrafyanın zorluklarını da görmezden gelmediklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizi dört bir yanımızda süren krizlerin, çatışmaların, çekişmelerin dışında tutmak için gerçekten çok çalışıyoruz. Küresel dengeleri, bölgesel hassasiyetleri adeta bir kuyumcu terazisi titizliğiyle ölçüyor, tartıyor, politikalarımızı buna göre belirliyoruz. Yeri geliyor jeopolitik konumumuzun gücünü, yeri geliyor kültürel mirasımızın etkisini, yeri geliyor şahsi ilişkilerimizin kredisini kullanıyoruz, bunların yetmediği yerde elimizde askeri, ekonomik, sosyal ne imkan varsa hepsini devreye alıyoruz. Amacımız ülkemizi yeni baştan şekillenen küresel, siyasi ve ekonomik mimarinin merkezine yerleştirerek geçmişte olduğu gibi önümüze çıkan fırsatların elimizden kayıp gitmesine mani olmaktır."
"Türkiye artık eski Türkiye değil"
Türkiye ne zaman yeni bir atılımın eşiğine gelse, eskiden beri oynanan kirli bir oyunun hemen tekrar sahneye sürüldüğünü belirten Erdoğan, bu oyunda kullanılan, darbecilerden teröristlere, ekonomik tetikçilerden beşinci kol elemanlarına kadar tüm aktörlerin, isimler değişse de aynı misyonla karşılarına çıktığını söyledi.

Erdoğan, Türkiye'yi yeniden siyasi istikrarsızlık, ekonomik geri kalmışlık, sosyal çatışma, vizyonsuz yönetim bataklığına sürüklemek isteyenlerin bugün de boş durmadığına dikkati çekti.

Terör örgütlerinin eylem arayışlarının, uluslararası alanda Türkiye'ye yönelik mesnetsiz ithamların çoğalmasının, sosyal medya mecralarında yürütülen kara propagandaların artmasının hep aynı senaryonun ürünü olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ama unuttukları bir şey var, Türkiye artık eski Türkiye değildir." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemiz artık iki teröristle, 3-5 milyar dolarlık spekülasyonla, 3-5 kifayetsiz siyasetçinin hezeyanlarıyla, medya manipülasyonlarıyla istikameti değiştirilecek bir yer olmaktan çoktan çıkmıştır. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda katettiği mesafeyi görmek, anlamak, kabullenmek istemeyenler, istedikleri kadar uğraşsınlar. Milletimiz bu gerçeği, 15 Temmuz'daki şanlı direnişinden, kahraman ordusunun sınır ötesi harekatlarına kadar pek çok örnekle defalarca ortaya koymuştur. Turizm sektörümüzün başarıları bile tek başına bu hakikati ispatlamaya yeterlidir. Önümüzdeki dönem bu güçlü altyapı üzerinde çok daha büyük başarılara beraberce yürüyeceğiz. Bundan 12 yıl önce milletimizin huzuruna 2023 hedefleriyle çıktığımızda bize dudak bükenler, bugün yaptıklarımıza şapka çıkarmak mecburiyetinde kalmaktadır. İnşallah bugün paylaştığımız vizyonlar hayata geçtiğinde de biz coşkuyla zaferlerimizi kutlarken, karşımızdakiler hüsranla durumu kabullenip yine yerlerine oturacaklar. Yeter ki biz bu inancı, bu azmi, bu birliği, bu beraberliği, bu kardeşliği kaybetmeyelim. İnanın, gerisi kendiliğinden gelecektir. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."

Türkiye Otelciler Federasyonu'nun 7. Genel Kurulunun hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, kuruluşundan bugüne Federasyonda görev yapan, emek veren herkese teşekkür etti.

Notlar
Konuşmalar öncesinde Türkiye Otelciler Federasyonunu anlatan film gösterimi yapıldı.

Programa, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Sururi Çorabatır da katıldı.

Çorabatır, günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.

Programın sonunda aile fotoğrafı çektirildi.