Gündem

Basın Kanunu’nda büyük değişiklikler: 2 madde kabul edildi

Basın Kanunu’nda değişiklik içeren 40 maddelik teklifin TBMM’de görüşülmesine başlandı. Meclis'te ilk iki madde kabul edildi. Teklifin; internet haber sitelerinde çalışanlara basın kartı verilmesini sağlayan birinci maddesi kabul edildi.

İnternet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri, bugün başladı. CHP ve HDP’nin önerisiyle usul tartışması açıldı.

Usul tartışmasının ardından, gruplar; teklifin geneli üzerine görüşlerini bildirdi.

Teklifin; internet haber sitelerinde çalışanlara basın kartı verilmesini sağlayan birinci maddesi kabul edildi. Böylece, mevcut Basın Kanunu’nun birinci maddesinin birinci fıkrasındaki, “Bu Kanun, basılmış eserlerin basımı ve yayımını kapsar” hükmü; “Bu Kanun basılmış eserlerin basımı ve yayımı ile internet haber sitelerini kapsar” hükmü ile değiştirildi. Ayrıca teklifteki birinci maddenin kabulü ile “Basın kartı düzenlemesi bakımından basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlileri de bu Kanun kapsamına dahildir” hükmü de Basın Kanunu’nun birinci maddesine eklenmiş oldu. Bu hükümle radyo, televizyon ve kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelinin de basın kartı almasının önü açıldı.

Teklifin ikinci maddesi de Basın Kanunu’nun ikinci maddesine eklenen “internet haber siteleri” hükmüyle, internet siteleri de yaygın dağıtım kapsamındaki basın kuruluşları arasında yer aldı. Ayrıca internet haber sitesinin de “İnternet ortamında, belirli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak üzere kurulan ve işletilen süreli yayını” tanımı yapıldı.

Teklifin ikinci maddesiyle Basın Kanunu’nun ikinci maddesine yeni eklenen tanımlar şöyle oldu:

“Basın kartı: Bu Kanunda belirtilen kişilere, Başkanlıkça verilen kimlik kartını,

Başkan: İletişim Başkanını,

Başkanlık: İletişim Başkanlığını,

Komisyon: Basın Kartı Komisyonunu,

Medya mensubu: Radyo, televizyon ve süreli yayınların basın-yayın faaliyeti yürüten çalışanlarını,

Enformasyon görevlisi: Kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri Devlet enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelini.”

NELER DEĞİŞİCEK, NELER GELECEK?

Haber siteleri için de ‘tekzip’ süreci uygulamasına başlanacak. Bugüne kadar erişim engeli veya içerik çıkarma kararlarıyla karşı karşıya kalan siteler, artık tekzip yazılarını da değiştirmeden yayımlamak zorunda kalacak. Tekzip metinleri haber sitesinde ilk 24 saati ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayımlanacak. Bu da demek oluyor ki haber sitelerinin vitrininde tekzipten habere yer kalmayacak.

Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu

Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma adıyla yeni bir suç tanımlanacak. Teklifteki ifadeyle ‘sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kişi’ bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.

Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya ‘bir örgütün faaliyeti çerçevesinde’ işlemesi halinde söz konusu ceza yarı oranında artırılacak.

‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilecek.

Sosyal medya...

Sosyal medya platformlarına yargı mercilerinin bilgi taleplerine süresinde ve doğrudan cevap verilmesi, kullanıcı haklarının korunması, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını etkileyen olağanüstü durumlarda kriz planı oluşturarak etkin önlemler alınması gibi ek sorumluluklar getirilecek. İstenilen bilgileri zamanında vermeyen platformlara cezalar verilecek.

Whatsapp’a ‘şirket kur’ talebi

Whatsapp, Signal gibi yoğun kullanılan anlık mesajlaşma uygulamaları için Türkiye’de şirket kurarak Türk hukukuna tabi olunması istenecek.

Bilgiler emniyet birimleriyle paylaşılacak

Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan, ‘çocukların cinsel istismarı’, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’, ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’, ‘anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar’, ‘devlet sırlarına karşı suçlar’ ve ‘casusluk’ suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgileri, soruşturma aşamasında savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkemece talep edilmesi üzerine, ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’deki temsilcisi, adli mercilere verecek.

Sosyal ağ sağlayıcı, ‘kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içerikleri öğrenmesi ve gecikmesinde sakınca bulunması’ halinde, bu içeriği ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimleriyle paylaşacak.

BTK, sosyal ağ sağlayıcısından kurumsal yapı, bilişim sistemleri, algoritmalar, veri işleme mekanizmaları ve ticari tutumlar dahil her türlü açıklamayı talep edebilecek.

Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne, kendisine gelen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine yönelik mahkeme kararlarını, elektronik posta yoluyla ilgili içerik veya yer sağlayıcılarına bildirme yetkisi verilecek.

‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’nın kapsamı belli mi?

Teklif ile ‘halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse’nin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile yargılanacağını öngörüyor.

‘Bu kadar da olmaz’ diyene de dava

Prof. Dr. Yaman Akdeniz’e göre teklifin bu haliyle kanunlaşması halinde yüzlerce kişi yargılanacak. Hatta, “Yargılananlara ‘bu kadar da olmaz artık’ tepkisi gösterenler de yargılanacak.” Hukukçulara göre bu madde yoruma açık olması nedeniyle siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılacak, muhalifler, gazeteciler cezalandırılacak.

Paylaşmak, retweet, beğeni suç

Bu kapsamda, isimlerinin gizli tutulması kaydıyla gazetecilere konuşan siyasilerin, kamu görevlilerinin verdiği bilgilerin yer aldığı haberler ceza konusu halini alabilecek. Ayrıca enflasyon verilerine ilişkin yapılan eleştirel haberler, köşe yazıları ve açıklamalar da bu kapsama alınabilecek. Öyle ki Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) TÜİK’ten önce kendi yöntemleriyle hesaplayarak duyurduğu enflasyon verilerini paylaşmak, retweet etmek, haberleştirmek suç kapsamında sayılabilecek.

Kanun hükmü Covid-19 pandemisinin hızla yayıldığı dönemde yürürlükte olmuş olsaydı, Türk Tabipler Birliği’nin pandemiye ilişkin yaptığı açıklamalar bu kapsamda suç sayılabilecekti. TTB üyeleri bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilecekti. Ayrıca bu bilgileri haberleştirenler de aynı kapsamda yargılanabilecekti.

En nihayetinde beklenen İstanbul depremi, 128 milyar doların akıbeti, askeri harekatlardaki gelişmeler ve daha nicelerini haberleştirmek savcıların yorumlarıyla suç kapsamına girebilecek. Suç örgütü lideri Sedat Peker’in itiraflarını, ABD’ye iade edilmesine karar verilen Sezgin Baran Korkmaz’ın vereceği ifadeleri haberleştirenler soluğu adliyede alabilecek. Suçun kapsamına da bilginin doğru ya da yalan olduğuna da savcılar, hakimler ve haberin konusu olanlar karar verecek.

Haber sitelerinde neler değişecek?

Haber siteleri, haberin hızlı hazırlanması, sunulması ve ana sayfalarının hızla değişmesiyle bilinir. Sitelere girince sizleri karşılayan ana sayfalar günün en çok okunan haberleri, son dakika gelişmeler ve özel haberler yerlerini tekzip metinlerine bırakacak. Yasanın kabulü halinde, yayımlanan haberlere ilişkin tekzipler 24 saat boyunca ana sayfada yer alacak. Böylece siteler sizleri öne çıkan haberlerle değil, düzeltme ve yalanlama metinleriyle karşılayacak. Artık habere ulaşmak için harcayacağınız zaman çok daha fazla uzayacak.

Gündemi derinden etkileyen yolsuzluk, usulsüzlük, çatışma, atama vb. tüm haberlere erişim engeli getirilmesi veya yayından kaldırılması için süre kısalacak. Bu tarz haberlere ilişkin mahkeme kararları artık e-posta yoluyla iletilecek. Böylece siz akrabasını müdür olarak atayan bir kamu görevlisinin haberini henüz okurken, hakkında verilen mahkeme kararı mahkemeye ulaşabilecek ve yayından kaldırılacak.

Sitelerde haberlerini takip etmeyi beğendiğiniz muhabirler haklarında açılan davalar nedeniyle meslekten uzaklaşabilecek.

Unutulmamalı ki Türkiye’de 500 binden fazla web sitesiyle 150 binden fazla haber erişime engelli durumda.

Sosyal medyada neler değişecek?

Sosyal medya paylaşımları 2020’den bu yana belirli yasalarla çeşitli suçlar kapsamında değerlendiriliyor. Aynı zamanda platformların Türk kanunlarına uygun hareket etmesi konusunda ciddi yaptırımlar söz konusu.

Her paylaşım suç sayılabilir

Yeni yasayla birlikte sosyal medyadaki paylaşımlar çok ciddi kıskaca alınabilecek. Öyle ki erişime engelli bir haberi sosyal medya hesabından paylaşmak, anlık gelişen bir olaya ilişkin son durumu aktarmak veya yorum yapmak, bunları paylaşan hesaplardan retweet etmek de suç olarak değerlendirilebilecek.

Orman yangınları sürecinde #HelpTurkey adıyla açılan hastagler de halkta paniğe yol açacağı düşüncesiyle suç konusu sayılabilecek. Üstelik hukukçulara göre, bu taglerin toplu olarak paylaşılması nedeniyle örgütlü suç da sayılabilecek.

Anonim hesaplar üzerinden paylaşımlara ilişkin de gelişmeler yaşanacak. Türk Ceza Kanunu’nda ‘çocukların cinsel istismarı’, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’, ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’, ‘anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar’, ‘devlet sırlarına karşı suçlar’ ve ‘casusluk’ olarak tanımlanan suçlara ilişkin paylaşımları yapanların bilgileri adli makamlara verilebilecek. Bu yalnızca anonim hesaplar değil, açık kimlikli hesaplar için de geçerli olacak.

Anonim hesaplardan paylaşımlara uygulanacak hapis cezaları, açık kimlikli hesap sahiplerine göre daha fazla olacak.

MİT mensuplarıyla ilgili haberler...

Türkiye’de haklarında haber yapılması ve yayımlanması en zor kurum çalışanlarının başında Millî İstihbarat Teşkilâtı çalışanları geliyor. MİT üyeleri hakkında yapılan veya yapılacak haberler farklı kanunlara tabi olmakla birlikte, iktidar ve yargının sert tepkisiyle de karşı karşıya kalır.

Türkiye’de çok sayıda gazeteci MİT veya MİT mensuplarına dair yaptıkları haberler nedeniyle yargılanıp cezalar almıştı. Kanunun kabul edilmesi halinde, bilgi ve belgelere dayanan haberler de dahil olmak üzere hazırlanacak haberler için BTK başkanı doğrudan erişim engelleme ve içerik çıkarma kararı verebilecek. Yani herhangi bir mahkeme kararı olmadan bu alandaki haber yapma zorluğu daha fazla genişletilecek.

Kapsamda yalnızca MİT mensupları olmayacak, aileleri de koruma şemsiyesi altına alınacak.

“DEMOKRASİ DEĞİL İSTİBDAT”

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, yasa teklifinin Türkiye'yi 3’üncü dünya ülkeleriyle aynı kategoriye sokacağını söyledi ve “İktidar iyi niyetli olmayan bir baskı ve sansürü dijital medyaya taşımaktadır. Bu istibdattır. Dezenformasyon değil ‘Akformasyon' hedefleniyor. Yeliz isimli vekiliniz ve trol ordusu kuran bakanınızla bu işi şu yapan sizlersiniz. TÜİK Başkanı’nı görevden alın, dezenformasyonla mücadelede önemli başarı elde etmiş olursunuz” dedi.

“BASIN İLAN KURUMU BAŞKANI OLİGARK, KEYİFÇİ”

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da “Özgürlüğü elinizden kaçırdığınızda bir Atatürk'e, Kurtuluş savaşına ihtiyaç duyarsınız. Demokrasiyi sopayla koruyamazsınız. Kahrolsun oligarşi, yaşasın demokrasi. Ceza vereceklermiş, 6 yıl daha yatarım. Gazeteci devlete, partiye değil, gerçeğe ve halkına karşı sorumludur. Basın İlan Kurumu Başkanı ise oligark, keyifçi…” dedi.

CHP'lilerden protesto...

Özkan, “Bir terörist öldürüldü. Terörist öldürülünce CHP'li oldu. Kim söylüyor? Taksici söylemiş. Taksici öyle beyan etmiş. Kim söylüyor bunu İçişleri Bakanı söylüyor. Haberi yapan, doğrulamaya çalışan kim, dezenformasyonun kaynağı kim? Bu yasa çıktığında dezenformasyon yaptığı için İçişleri Bakanı'na, İçişleri Bakanı'nı yanıltan, o terörist konusunda yanlış bilgi veren memurlara, kamu görevlilerine ne yapacağız? Var mı yasada hükmü? Peki böyle adalet, böyle düzen olur mu? Çürüyen her şey düşer demiştim. Bu düzen düşmüştür” şeklinde konuştu.

“EN ÇOK YALAN HABER TÜRKİYE'DE”

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ise “Temel hak ve özgürlükleri korumak devletin görevidir. Sahte isim ve hesaplarla siyasi rakiplere küfür, iftira ve hakaret etmek amacıyla kullanıldığı durumlarda düzenleme yapmak şarttır. Yalan haberi kasıtlı yayma eyleminin tehdit olduğu noktasında toplumda bir kanaat vardır. Sosyal medyada insanların onuru, şerefi ayaklar altına alınmıştır. Dünyada sosyal medyada en çok yalan habere konu olan ülke Türkiye'dir” diyerek teklifi savundu.