Independent Türkçe'de yer alan habere göre, kürsüye çıkıp yaklaşık 1 saatlik bir konuşma yapan Arınç, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ilgili mesajlar verdi.
Yaklaşık 3 yıl önce, eski Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün YouTube kanalındaki programa katıldığını ve bu programın "KHK'lar bir faciadır” başlığıyla yayınlandığını belirten Arınç, "Büyük bir fırtına koptu. Fakat KHK mağdurlarının bile çoğu beni savunmadı" dedi.
"Ankara'da hain darbe girişimi yaşanıyor, Digor'daki imam işinden oluyor"
KHK'yla ihraç edilenlerden bazılarının büyük üzüntüsü olduğunu ifade eden Arınç, terörist olmadıklarını, belirli bir gruba sempati duyduklarını ve 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminden uzak olduklarını söyleyerek, "Ankara'da hain bir darbe girişimi yaşanıyor. Kars'ın Digor kazasındaki bir imam irtibat, iltisak ve aidiyet sebebiyle işinden oluyor. Hatta birilerinin ifadesiyle hakkında dava açılıp mahkum olabiliyor" diye konuştu.
"Meydana çıkacaktım, istihbarat beni uyardı"
"15 Temmuz'da 'Ne olduğunu tam bilmiyorum' diyenlerle, lafı ağzının içinde geveleyenlerle benim işim yok. O gece fiili bir darbe girişimi oldu. Muvaffak olsaydı sonuçlarını düşünmek bile istemezdim. 251 insanımız öldürüldü" ifadeleriyle sözlerine devam eden Arınç, KHK'lıların utanç yaşadığını ve toplumdan koptuğunu savundu ve kendisiyle ilgili şu örneği verdi:
"Bir pazar yerine girsem, iki tane kafası beyni yıkanmış adam 'Bu FETÖ'cü' diye bağırsa, bütün pazarın ne hale geleceğini düşündüm. 15 Temmuz'dan sonra meydanlara gitsek ve bu terör faaliyetine karşı çıksak dedim. İstihbarat geldi 'Belli insanlar orada sizi yuhalatacaklar, hatta belki fiili bir müdahaleyle karşılaşacaksınız' dedi."
"Ev sahibi kiracısını FETÖ'cü diye ihbar etti"
Kendisinin şu anda aktif olarak avukatlık yapmadığını, arabuluculuğa devam ettiğini aktaran Arınç, açılan bazı dava ve iddianamelerden haberdar olduğunu belirtti.
Arınç, KHK ile ihraç edilen bir akademisyen hakkında karşılaştığı bir olayı şu sözlerle dile getirdi:
"YÖK'e, listeler gelmeye başladı. 3-4 tane YÖK üyesi, listelere baktılar ve birisi çok tanıdık çıktı. 'Bırakın bunun FETÖ'cü olmasını, onlar bu adamı düşman bilirlerdi' dediler ve üniversitenin rektörüne niye KHK listesine koyduklarını sordular. 'O geçtiğimiz rektörlük seçimlerinde benim aleyhimde çalışmıştı' cevabını aldılar."
Arınç ayrıca, "İhbarlar öyle bir boyuta ulaştı ki, ev sahibi bile, kiracısını tahliye ettirmek için 'Benim kiracım FETÖ'cüdür' dedi" diye konuştu.
Bank Asya açılışındaki fotoğrafa atıf yaptı
FETÖ davalarında kriter olarak belirlenen gazete aboneliği, sendika üyeliği, okullara çocuklarını vermek, Bank Asya'ya para yatırmak gibi suçlamaların, dünyanın hiçbir yerinde irtibat, iltisak ve delil sayılamayacağı görüşünü savunan Arınç, FETÖ'yle irtibatlı ya da iltisaklı olmaya delil olarak gösterilen sendika üyeliği kriteriyle ilgili "Sendikalara, Milli Eğitim Bakanlığı aidat başına prim veriyordu" ifadelerini kullandı.
Eski TBMM Başkanı Arınç, Bank Asya'ya para yatırma kriterine ilişkin ise, isim vermeden bankanın açılış töreninde yer alan siyasileri hatırlattı.
"MHP o kadar söz sahibi ki..."
Arınç, KHK'lılara yalnızca AK Parti'yle değil, MHP'yle de temas kurmaları tavsiye etti ve şunları söyledi:
"Siyasette bugün Cumhur İttifakı söz sahibiyse, hedefinizde sadece AK Parti olmamalı. MHP ile ilgili neden bir çalışmanız yok? Sayın Bahçeli'ye, onun hukukçu olduğunu bildiğimiz veya zannettiğimiz milletvekillerine neden ulaşmıyorsunuz? Onlar da söz sahibi. O kadar söz sahibi ki, iki sene önce gerçekleştirilen bir şartlı tahliye mekanizmasına istediklerini koydular, istemediklerini terör suçlusu ilan ettiler."
"Affa gerek yok, takipsizlik ve beraat alanlar basit bir kararnameyle görevine iade edilebilir"
KHK'lılarla ilgili af çıkarılmasına ihtiyaç olmadığını savunan Arınç, "KHK'lar bir idari eylemdir. Basit bir kararnameyle bir iki maddelik bir kanun değişikliğiyle veya bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle beraat etmiş veya takipsizlik kararı almış olanların görevlerine iade edilmesi mümkün olabilir" diye konuştu.