CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugüne kadar çıkıp 'Genel başkanlığa adayım.' demedim. Aday gösterilirsem ayrı bir şey. Delegelerin iradesine ipotek koyamam." ifadelerini kullandı.
AA'nın haberine göre; Kılıçdaroğlu, Tele1 TV canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Seçim sürecinin ardından CHP'de gündeme gelen değişim söylemleri sorulan Kılıçdaroğlu, değişimin kendi kuralları içinde olacağını dile getirdi.
Partinin, değişimi kendi özgür iradesiyle içselleştirmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Değişim hukuki zeminde olmalı. Kurultayınızı yaparsınız, adaylar çıkar." diye konuştu.
CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun partide değişime yönelik açıklamaları sorulan Kılıçdaroğlu, CHP'de koşulları yerine getirdiğinde herkesin genel başkanlığa aday olabileceğini kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Babasının şirketi ona teslim ettiği gibi partiyi de sizin kendisine teslim etmenizi istiyor herhalde." ifadesi üzerine, partinin bir şirket gibi düşünülemeyeceğini söyledi.
Ekrem İmamoğlu'nun da aday olabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekrem Bey, başarılı bir belediye başkanımızdır. Son seçimlerde, 22 ilçeyi alabilecek potansiyele eriştik. 22 ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclisinin çoğunluğu da alınır. Ondan sonra herhangi bir sorun kalmaz. Asla ve asla, bu halkın, İstanbulluların oyuyla alınmış olan, CHP'ye yönetme yetkisi verilmiş olan bir belediyeyi alıp da AK Parti'ye teslim edemem. Ekrem Bey görevine devam edecektir."
"CHP UMUDU TÜKETEN BİR PARTİ DEĞİLDİR"
Yerel seçim hazırlıklarına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, seçimlerde başarılı olacaklarını belirtti.
AK Parti'nin oy kaybettiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar milletvekili çıkaramadığımız pek çok yerde milletvekili çıkardık. Rize, Kars, Diyarbakır bunlardan bazıları. Öyle büyük bir başarısızlık, mahvolduk falan filan, yok öyle bir şey. Tam tersine parti çalıştı, seçimlerde belli bir çizgiyi yakaladı. CHP, umudu tüketen bir parti değildir. Kimsenin gereksiz, lüzumsuz tartışmalarla partinin enerjisini tüketmesini istemiyorum. Partinin enerjisi vardır, parti diridir. En son, il başkanları toplantısında ben bunu gördüm. Enerjimizi kendi iç tartışmalarımızla tüketme lüksüne sahip bir parti değiliz. Yoksa öyle kısır tartışmalar, o onu dedi, bu bunu dedi... Tartışma bitmiştir. Önümüze ve yönümüze bakacağız."
"ORAYA SİYASİ GÖRÜŞME YAPMAK İÇİN GİTMEDİM"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Seçim sürecinde, geriye döndüğünüzde keşke şunları yapmasaydık dediğiniz konular var mı?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geriye dönüp baktığımda Amerika ve Almanya'ya gidişimi iyi anlatamamış olabiliriz ama gidişim doğruydu. Çünkü iktidara geldikten sonra bu ülkenin çağdaşlaşmaya, bilgiye, birikime ihtiyacı vardı. Ben oraya siyasi görüşme yapmak için gitmedim. Dünyanın teknoloji üreten bir numaralı üniversitesindeki insanlarla görüştüm. İngiltere'ye de aynı gerekçeyle gittim. Almanya'ya da aynı gerekçeyle gittim. Asıl hedef, bu ülkeye bilimi ve teknolojiyi getirmekti."
"ONURUNU, HAYSİYETİNİ SATAN MİLLETVEKİLİ İSTEMİYORUM"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ittifak yapılan partilere fazla milletvekili verildiğine yönelik eleştirilere ilişkin de şunları söyledi:
"Biz 200 milletvekili çıkarsaydık ne olacaktı? Olay bir Türkiye olayıdır. Olay demokrasiden yana olanların birleşme olayıdır. Şimdi ittifakı oluşturan partilerin parlamentoda grup kurmalarını istiyorum. Grup kursunlar, onların da demokrasiden yana sesi çıksın. Ortak mutabakat metninde yer alan bütün ilkeleri onlar da savunsun. Bizim günlük mü düşündüğümüzü sanıyor herkes. Bir stratejiniz, bir hedefiniz yok mu? Sıradan bir parti değiliz. Biz bir adım atarken on adım sonra ne olacağını düşünmek zorundayız. Erdoğan neden şimdi 'Acaba milletvekili transferi yapar mıyım?' diye çalışmaya başladı. Neden bunun altyapısını oluşturmaya başladı? Neden kesenin ağzını açmaya başladı? Parlamentoda satılık milletvekili istemiyorum. Onurunu, haysiyetini satan milletvekili istemiyorum. Halkın oyuna sadık kalan milletvekili istiyorum. Eğer bir milletvekili safını değiştirip iktidar partisine gidiyorsa ucunda para var demektir."
KURULTAY
"Kurultayda genel başkanlığa aday olacak mısınız?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Bugüne kadar çıkıp 'Genel başkanlığa adayım.' demedim. Aday gösterilirsem ayrı bir şey. Delegelerin iradesine ipotek koyamam. Bu doğru değil." diye konuştu.
CHP'de kurultayın ne zaman yapılacağı sorusuna Kılıçdaroğlu, "Parti Meclisinin vereceği bir karar. Oturulur, konuşulur. Parti Meclisinin nabzını tutarım, düşüncelerimi en son açıklarım." cevabını verdi.
Bir gazetecinin, "Açıklamalarınızdan 'Ekrem İmamoğlu önce İstanbul'daki seçimi kazanmalı, dolayısıyla da aday olmamalı' anlamını çıkarıyoruz." değerlendirmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ekrem Bey aday olmamalı dediğiniz andan itibaren bu farklı yerlere çekilir. Herkes aday olabilir. Kendi düşüncemi, partinin genel başkanı olarak ifade ediyorum. Herkes önce bulunduğu yerde koltuğunu korumalı, genişletmeli. Bütün büyükşehirlerdeki belediye başkanı arkadaşlarımızın aynı inançla, kararlılıkla çalışmaları gerekiyor."
İTTİFAKLAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçim öncesinde yeni bir ittifak kurulup kurulmayacağının o günün koşullarında değerlendirileceğini belirterek, "Eğer ittifak olursa o artısı olacak ama belediye başkanlarımız ittifak yokmuş gibi çalışmak, geniş kitlelere gitmek, vatandaşın derdini dinlemek zorundalar." dedi.
Seçim sonuçlarına ilişkin soru üzerine, kendilerine oy veren 25 milyonu aşkın kişinin demokrasiden, özgürlükten, yoksulluğun bitmesinden yana oy kullandığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu oranı büyütmeyi hedeflediklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Yeniden ittifaklar kurmayı, bir ortak alan oluşturmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna karşılık, 6'lı masaya yönelik bazı eleştirileri anımsatarak, "6'lı masayı niye kurdun? Yahu demokrasi için kurdum. Beraber bir araya geldik, kaldı ki ben değil sizin 6 lidere de saygı göstermeniz lazım. Bu ülkenin kurtuluşu, aydınlığı, huzuru, bu ülkede herkesin kazanacağı; gencecik evlatlarımızın, umudunu yurt dışına bağlamayacağı bir ortamı yaratmak için 6'lı değil yeri gelirse 16'lı da 26'lı da masa kurarım." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 6'lı masayı eleştirenlerin, demokrasiyi savunmak için insanların bir araya nasıl gelmesi gerektiğini hala içselleştiremediğini, olaya bireysel bir pencereden baktığını söyledi.
"YEREL SEÇİMLER GELİR O ZAMAN OTURULUR, KONUŞULUR"
Yerel seçimlerde yeni bir ittifak yapılıp yapılmayacağı, ayrıca İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in cumartesi günü yapılacak kongrede "Millet İttifakı'nın sona erdiğini ilan edeceği" iddialarına yönelik değerlendirmeleri sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"İşbirliği genelde seçim döneminde oluyor. Yani şu anda ittifak yok, her parti kendisi bağımsız zaten ama biz genel başkanlar olarak Türkiye'nin sorunları, parlamentonun yapısıyla ilgili arada oturup konuşuyoruz. Bu, konuşmayacağız anlamında değil ama şu anda ittifak yapacağımız bir şey yok ortada. Seçim zamanı, yerel seçimler gelir o zaman oturulur, konuşulur yine. İttifak yapılacak mı yapılmayacak mı konusunda elbette her lider doğal olarak bunu kendi ekibine soracaktır, değerlendirecektir. Dolayısıyla iş o aşamaya gelince oturulur, konuşulur."
Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"O günün koşullarına göre bakacağız. Yani o günün koşullarında eğer bir ittifak yapmak gerekiyorsa ki bu talep daha çok seçime girecek olan belediye başkan adaylarından gelecektir. Ben şunu ifade edeyim, bütün belediye başkanı arkadaşlarımız ittifak yokmuş gibi çalışmak zorundalar. Eğer ittifak olursa o artısı olacak ama belediye başkanlarımız ittifak yokmuş gibi çalışmak, geniş kitlelere gitmek, vatandaşın derdini dinlemek zorundalar. Bu konuda hiçbir belediye başkanımızın hakkını yemek istemem, belediye başkanlarımız gerçekten bütün engellemelere rağmen başarılılar, tarih yazıyorlar."
"PARTİ TARİHİMİZDE İLK KEZ SANDIKLAR BU KADAR GENİŞ KAPSAMLI KORUNMUŞTUR"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş'la ilgili soru üzerine, "Ben kimsenin düşüncelerinden ötürü hapse atılmasını asla doğru bulmam. Herkesin düşüncesine saygı gösterirsiniz. Düşünce, şiddete dönüşmediği sürece o düşünceye saygı göstermek zorundasınız. Olaylara böyle bakmak gerekiyor. Bunu yapmadığınız takdirde ülkenizde demokrasi olmaz." ifadelerini kullandı.
"Seçimlerde sandıkların yeterince korunduğunu düşünüyor musunuz?" yönündeki soruya da Kılıçdaroğlu, "Bizim parti tarihimizde ilk kez sandıklar bu kadar geniş kapsamlı korunmuştur. Müşahitlerimiz, sandık görevlilerimiz vardır. Sandık görevlisi arkadaşlarımız yüzde 99 oranında görevlerini yaptı. Yüzde 1'lik bir ihtimal olabilir." karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, YSK'den gelecek son veriler ışığında, bu yüzde 1'lik kesimden keyfi olarak sandık görevine gitmeyenlerin partiyle ilişiğinin kesileceğini belirtti.
"BÜYÜK OLASILIKLA GİDEMEYECEĞİM AMA GÜZEL BİR MESAJ GÖNDERECEĞİM"
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yerel seçimlerin kaybedilebileceğine yönelik endişesini dile getirdiğinin anımsatılması üzerine, "Hiç kimse unutmasın, biz yerel seçimlerde gerekli başarıyı fazlasıyla elde edeceğiz. Çok daha yüksek bir hedefe kilitlenmiş vaziyetteyiz." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının kazanılmasının yıl dönümü nedeniyle yarın kentte yapılacak kutlamalara katılıp katılmayacağı sorulan Kılıçdaroğlu, "Akşamki programa davetliyim. Onun için bir davet geldi, büyük olasılıkla gidemeyeceğim ama güzel bir mesaj göndereceğim. Bir kutlama, şenlik havası içinde olacak ve o şenlik havasının güzel geçmesi de benim en büyük arzum." diye konuştu.
81 İL BAŞKANININ ORTAK AÇIKLAMASI
Kılıçdaroğlu, CHP'li 81 il başkanının ortak açıklaması ve toplantıda alınan kararlara ilişkin soru üzerine, yapılan toplantının seçimin değerlendirilmesine yönelik olduğunu anlattı.
81 il başkanının ortak açıklamasının hazırlanma sürecine de değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"4 il başkanımız görevlendirildi, bir metin hazırladılar ve bu metin, il başkanlarının kendi aralarındaki WhatsApp grubuna iletildi. Metin hazırlanması için 4 arkadaşımızı görevlendirdik, çünkü 81 kişi bir araya gelip metin hazırlayamaz. Örneğin MYK'daki sayı çok daha düşüktür ama kamuoyuna bir açıklama yapılacaksa 2 veya 3 arkadaşı görevlendiririz, onlar bir taslak metin hazırlar ve bu metin MYK'da görüşülür, uzlaşma sağlandıktan sonra da kamuoyuna açıklanır. Burada da 4 arkadaşımız bir taslak metin hazırladı ve bu taslağı 81 arkadaşımızın onayına sundular. Görüşler, ifadeler netleştikten ve herkes mutabakat sağladıktan sonra da kamuoyuyla paylaşıldı. İşin özü bu. Yani bu bir 'destek' olmaktan öte, beraber, birlikte bundan sonra nasıl bir yol haritası çizmeliyiz, nasıl bir mücadeleyi başlatmalıyız ya da yürümeliyiz çerçevesinde hazırlanan bir metin."
Kılıçdaroğlu, hiçbir il başkanının, kim olursa olsun CHP Genel Başkanlığı makamının itibarsızlaştırılması yönünde yapay, gerçek olmayan bir eleştiriyi içine sindiremeyeceğinin altını çizdi.
Toplantıda, bazı il başkanlarının milletvekilleri ile ilgili belli bir dönem sınırlaması getirilmesine, Parti Meclisi sayısının daha yüksek olması ve politika üreten bir merkez haline dönüşmesine yönelik önerilerini dile getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, var olan sorunların çözülebilecek türden sorunlar olduğunu, bununla ilgili bir tüzük komisyonu oluşturulup bu çerçevede karar alınacağını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, değişimin bir felsefesinin, amacının olması gerektiğini, kişi endeksli bir değişimin doğru olmadığını, kurumsal yapıdaki aksaklıkların düzelmesi gerektiğini dile getirdi.
Tüzükte istenen düzenlemelerin gerçekleştirilmesi durumunda en çok ön seçim isteyenin de kendisinin olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, ayrıca yerel seçimlerde aday gösterilecek kişilerde tüzükte öngörülen cinsiyet ve gençlik kotasının uygulanması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın politika faizinin yüzde 15'e çıkarılması kararının sorulması üzerine de millete yalan söylendiğini savunarak, "Ne oldu faiz yükseldi, dolar da yükseldi. Şimdi sormak lazım, dün Kur'an-ı Kerim'den, faizden, 'nas'tan söz ediyordun, imandan, ahlaktan söz ediyordun. Ne oldu, hepsi yerle yeksan oldu." değerlendirmesinde bulundu.