umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da şoför esnafı ile bir araya geldiği iftar programında konuştu.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Irak'ın kuzeyinde yürüttükleri operasyonda şehit olan askere Allah'tan rahmet, yaralanan 4 askere acil şifa diledi.
Bugün, yoğun ve yorucu olduğu kadar bereketli bir gün geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, ilk olarak inşası tamamlanan 30 bini aşkın deprem konutu ve köy evinin anahtar teslim törenini gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Erdoğan, kura töreniyle deprem bölgesinde teslim ettikleri afet konutu sayısının 76 bini aştığını ifade etti.
Daha sonra canlı bağlantıyla 14 kilometrelik Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Yeni Metro Hattı'nın hizmete açılış törenine iştirak ettiklerini anımsatan Erdoğan, böylece İstanbul'un toplam raylı sistem ağı uzunluğunu 362 kilometreye çıkardıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son hattın da devreye girmesiyle İstanbul'un trafik çilesinin biraz daha azalacağı kanaatinde olduğunu vurguladı.
Bugün yine Mamak'ta toplu açılış törenine katıldığını, Mamak Belediyesi ve bakanlıkların ilçeye kazandırdığı 62 kalem eser, hizmet ve projeyi resmen hizmete açtıklarını anlatan Erdoğan, deprem konutlarının, metro hattının ve Mamak'ta hizmete aldıkları yatırımların ülke ve millete hayırlı olmasını diledi.
"Şoför esnafı kardeşlerim, yaptıkları iş icabı milletimizin aynasıdır"
Şimdi de şoför esnafıyla kucaklaştığını, mübarek iftar sofrasının güzelliğini paylaştıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sofra biliyorsunuz muhabbet sofrası. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah, birliğimizi, beraberliğimizi, uhuvvetimizi daim kılsın. Şoför esnaflarımızla bizim özel bir dostluğumuz, yol arkadaşlığımız vardır. Siyasete ilk atıldığımız dönemden itibaren sizlerle farklı vesilelerle bir araya geldik, dertleştik, hasbihal ettik. Kimi zaman salon toplantılarında, kimi zaman taksi, dolmuş duraklarında, kimi zaman trafikte sizlerle hep yakın irtibat halinde olduk. Hangi görevde olursak olalım sizlerin kanaatlerini almaya, sizlere kulak vermeye ihtimam gösterdik. Türkiye'nin nabzını tutarken hep sizlerin fikirlerinden istifade ettik. Çünkü şoför esnafı kardeşlerim, yaptıkları iş icabı milletimizin aynasıdır. Sizlerin bu ülkeye, bu millete, bu şehre yaptığı hizmetlerin yerini hiçbir şey tutamaz."
Şoförleri hedef alan sözlü ve fiili saldırılar
Kimi takside, kimi minibüste, kimi otobüste helal rızık peşinde koşan şoför esnafının, her gün sadece Ankara'da 100 binlerce kişinin iş yerine, evine, sevdiklerine güvenle ulaşmasına vesile olduğunu dile getiren Erdoğan, yılın 364 günü, günün 24 saati faal olan, mesuliyeti gerçekten ağır bir mesleği icra ettiklerini söyledi.
Siyasi hayatı boyunca daima şoförlerle yol yürümüş biri olarak, şoförlerin her gün nasıl bir mücadelenin içinde olduklarını çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçen ay İzmir'de yaşanan menfur hadise, taksicilerimizin hangi riskleri göze alarak ekmek götürmeye çalıştığını göstermiştir. Merhum Oğuz Erge kardeşimizi katleden alçak, işlediği cinayetin hesabını hukuk önünde verecektir. Daha sonra, şoförlerimizi hedef alan sözlü ve fiili pek çok saldırı haberi medyaya yansıdı. Dün Keçiören'de bir taksi durağına yapılan saldırı da hakeza benzer bir örnektir. Burada şu hususu ifade etmek durumundayız. Bazı münferit örnekler üzerinden şoför esnafı kardeşlerimin itham edildiğini, ötekileştirildiğini, hatta kimi çevreler tarafından bir nefret objesi haline getirilmeye çalışıldığını üzülerek görüyoruz. Bu asla kabul edilemez bir durumdur. Çok büyük bir grup içindeki birkaç kişinin yaptığı hatanın genele teşmil edilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Şoför esnafı kardeşlerime yönelik haksız ithamların belediye başkanı gibi sorumluluk makamındaki kişilerce yapılması ise çok daha vahimdir. Milletin yetki verdiklerinin görevi, suçu başkalarına yıkmak değil, sorunları doğru bir şekilde tespit edip bunlara çözüm üretmektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, trafik sürekli sıkıştığında, bir yerden bir yere gitmek sorun olduğunda şoförlerin suçlu değil, bilakis mağdur konumunda olduğunu aktardı.
Ankara ve İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde, özellikle artan trafik keşmekeşinden şoför esnafının herkesten daha çok etkilendiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Bizler, yolları sadece ihtiyaç duyduğumuz zaman kullanıyoruz. Ama şoför kardeşlerim günün 24 saati çalışıyor. Hal böyleyken görevi yol yaparak, asfalt dökerek, tünel kavşak, alt geçit inşa ederek metro ve tramvay hatları açarak trafiği hafifletmek olanların kendi beceriksizliklerinin vebalini şoförlerimize yüklemesi işgüzarlıktır. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle davranmadık, böyle kolaycı yollara tevessül etme gereği duymadık. Enerjimizi ve kapasitemizi bahane aramak için değil, sorunları çözmek için kullandık. Yol medeniyettir düsturuyla gece gündüz çalışarak ülkemizi ulaştırma alanında dünyada parmakla gösterilen bir yere taşıdık. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 29 bin 373 kilometreye, otoyol uzunluğumuzu 1714 kilometreden 3 bin 726 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğumuzu 311 kilometreden 774 kilometreye, kara yolu tünel sayımızı 83'ten 495'e çıkartarak ulaştırma alanında büyük bir dönüşüme imza attık. Daha burada saymaya kalksak saatler sürecek yatırımları, milletimizle birlikte özellikle şoför esnafı kardeşlerimizin istifadesine sunduk."
Erdoğan, şoför esnafına "Gerek şehir içinde gerekse şehirlerarası seyahatlerde ülkemizi nereden nereye getirdiğimizi gayet iyi biliyorsunuz." diyerek, "Meclisin açılması ile dolmuş ve minibüs esnafımızın plakalarına dair mülkiyet sorunlarıyla ilgili mağduriyetleri inşallah gidereceğiz. Aynı düzenlemede şehir içinde faaliyet gösteren halk otobüsü esnafımızın hat tahsis süreleriyle faaliyetlerine devam edebilme haklarını da korumaya alacağız. Ulaştırma ve Çevre Bakanlığımız gerekli mevzuat hazırlıklarını yaptı. Seçimlerden sonra parlamentomuzun takdirine sunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Asfalt dökmemekle, yol köprü yapmamakla övünenlere hak ettikleri cevabın 31 Mart'ta verileceğine inandığını belirten Erdoğan, "Ulaştırma projelerini devam ettirmek yerine üzerine hafriyat dökenleri siyaset arşivini tozlu raflarına havale edeceğinizden şüphe duymuyorum. Kendi şahsi reklamlarına verdikleri önemi şehirlerimizin trafik ve deprem sorunlarına vermeyenleri sandığa gömmenizi bekliyorum. Biz Büyükşehirde Turgut Altınok kardeşim ve ilçelerdeki adaylarımızla eser ve hizmet siyaseti yolunda emin adımlarla yürümeyi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanı olarak tüm belediye başkanlarımızla el ele verecek ve başta İstanbul olmak üzere Ankara'mızın bir başkente yakışır şekilde hal almasını sağlayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Ramazan Bayramı tatiline ilişkin de bilgi veren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kamu çalışanlarımızın 10 Nisan'da başlayacak Ramazan Bayramı öncesindeki 1,5 günlük sürede idari izinli sayılacakları kararımızı kamuoyumuzla paylaşmak istiyorum. Böylece salı günkü yarım günü ve pazartesi gününü bayram tatiline ekleyerek kamu çalışanlarımıza 9 günlük rahatça değerlendirebilecekleri bir vakit verdik. Özel sektörümüzün de böyle bir yaklaşıma sahip olduğunu biliyoruz. Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyor ve 1,5 günlük idari izin kararımızın hayırlı olmasını diliyorum."