Türkiye otomotiv pazarı, yılbaşından beri süren rekor serisine haziranda da devam etti. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre; yılın ilk 6 ayında toplam pazar geçen yıla göre yüzde 55.3 oranında büyüdü ve 555 bin 867 adede yükseldi. Yılsonu 1 milyonu aşması bekleniyor.
Yılın ilk 6 ayında elektrikli araç satışlarının geçen yıla göre yaklaşık 5 kat artış göstermesi ise en çok dikkat çeken nokta oldu. İlk 6 ayda satılan elektrikli araç sayısı 9 bin 526 adede ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde 2 bin 263 elektrikli araç satılmıştı. Özetle elektrikli araçların önlenemez yükselişi devam ediyor.
KM/YAKIT HESABI MERAK EDİLİYOR
Elektrikli otomobil tercihinde en etkili konu ise ‘yakıt ekonomisi’. Akaryakıt fiyatlarındaki son Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ayarlaması sonucu benzinin 36.08 lira ve motorinin ise 33.86 liraya çıkması yakıt-kilometre (km) hesaplarını artırmış durumda. Araç sahipleri aynı mesafeyi en ucuza hangi araç tipiyle gideceklerini de merak ediyor.
Elektrikte litre hesabı yapılamadığından tüketim/ TL hesabı biraz kafa karıştırıyor. Biz de bu kapsamda elektrikli araçların sunduğu avantajı fosil yakıtlı araçlarla kıyaslayarak bulmaya çalıştık. Kullanım alışkanlıkları, trafik yoğunluğu, batarya kabiliyetleri nedeniyle hesaplarda küçük sapmalar olsa da ortaya çıkan sonucun yol göstereceğini düşünüyoruz.
GÜNCEL FİYATLARA GÖRE TÜKETİM DEĞERLERİ
Elektrikli araç satışları artarken dizel, benzin ve LPG’li araçların payı düşüyor. Tabii bu bir dönüşümün doğal sonucu gibi görünse de cep ekonomisi de bu noktada öne çıkmaya başladı. C sınıfı bir otomobil İstanbul gibi trafiğin yoğun olduğu büyük şehirlerde 100 kilometrede (km) 9-10 litre benzin tüketiyor. Yani litresi 36.08 lira (bayilere göre değişebilir) olan benzinli araçla, 100 km’nin maliyeti 325-360 lira seviyesinde.
Aynı araç dizel olsaydı 100 km’de 6-7 litre yakacaktı. 33.86 lira güncel motorin litre fiyatına göre bunun da tüketim değeri 203-240 lira civarında bulunuyor. LPG’li araç ise 100 km’de 10.2 litre otogaz tüketirken, motor ısınması için ayrıca 1 litre benzin harcıyor. Bu da yaklaşık 180-200 lira civarı bir maliyet demek. Elektrikli araçlar ise aynı mesafede ortalama 17-22 kilovatsaat (kWh) enerji harcıyor. KWh maliyeti evde, işyerinde, şarj istasyonlarında farklı ve 2.25 lirayla 7.8 lira arasında değişiyor. Bir elektrikli aracın 100 km yolu kabaca 1-1.5 litre benzin maliyetine gittiğini söyleyebiliriz.
EVDE ŞARJLA 100 KİLOMETREDE 38 LİRA YAKIYOR
Elektrikli otodaki tüketim değerini hesaplamak için iki farklı maliyeti baz almamız gerekiyor. Birincisi evde şarj maliyeti, ikincisi ise istasyon şarj (AC veya DC) şarj maliyeti. Bunlar içinde en hesaplı olanı evde şarj. Evlerde ise aylık elektrik tüketimine göre kWh fiyatı belirleniyor. Eğer aylık tüketim 240 kWh’nin altındaysa elektriğin kilovatsaati vergi dahil 1.50 lira.
Bu seviye aşıldıysa yani yüksek kademeye geçildiyse bu kez kilovatsaat değeri 2.25 lira oluyor. İşyerinde ise yüksek kademe kilovatsaati bedeli 3.84 lira. Evde şarj maliyetini yüksek kademeye göre yaparsak 100 kilometredeki 17-22 kWh tüketim için ortaya çıkan rakam 38-50 lira oluyor. Yani benzinli aracın 100 km maliyetinin yedide biri, dizel aracın beşte biri kadar bir maliyet söz konusu. Evde şarj imkanı olanlar bu açıdan oldukça avantajlı. Eğer araç işyerinde şarj edilirse 65-70 lira gibi bir şarj maliyeti olur.
AC VE DC SOKET FARKI
Fosil yakıtla çalışan bir araç sahibi istasyona girdiğinde 5 dakikada yakıtını alıp, ödemesini yaparak yola çıkabiliyor. Elektrikli araçlarda ise bu süre biraz daha uzun. Evde 8-10 saat süren tam şarj süresi, istasyonlarda yavaş (AC) ve hızlı (DC) şarj özelliğine göre değişiyor. Bu özelliğe göre de fiyatlar değişiyor. .
AC istasyonlarda tam şarj için 4 saat gerekirken, DC şarj istasyonlarında ise bataryanın yüzde 80’i 30-40 dakika içinde doldurulabiliyor. Gelelim fiyatlara. AC (22 kVA) şarj tarifesi şu anda farklı markalar altında faaliyette olan istasyonlarda kilovatsaat başına 6 lira civarında. 17 kWh’lik tüketim için (100 km yol gidiliyor) 102 lira, yine 22 kWh’lik tüketim için ise 132 lira ödemek gerekiyor. Yani benzinli, dizel ve LPG’ye göre epey avantajlı
EN HIZLIDA BİLE UCUZ
DC şarj istasyonlarında güç çıkışı 300 kW’ye (kilovat) kadar çıkıyor. O yüzden şarj süresi daha kısa oluyor. DC şarj istasyonlarının fiyatlandırması da ekipman ve yatırım maliyetinden dolayı yüksek. Örneğin; Eşarj 60 kW’ya kadar DC soketlerde 7.32 lira/kWh, bunun üstündeki DC soketlerde ise 7.79 lira/KWh tarifesini uyguluyor.
ZES’te ise sırasıyla 6.99 ve 7.49 lira. Yani evdeki şarjdan 3 kat daha pahalı. Düşük olan fiyatı baz alıp 60 kW’ya göre en düşük tarifeden (6.99 lira) hesap yaparsak; 17 kWh’lik şarj için 119 lira, 60 kW üstü soketlerde ise 127 lira ödenecek. Aracı sert kullanıp 22 kWh tüketim yapanlar ise 100 km gidecek şarj için 150- 160 lira öder. Şarj firmaları üyelik durumuna göre yüzde 5’e varan indirimler sunuyor. İster evde ister istasyonlarda hızlı şarj edilsin, elektrikli araçlar şu anda en ekonomik sürüşü sunuyor.