Türkiye genelinde son bir yılda yüzde 153, son 4 yılda yüzde 250 artış gösteren kiralar için harekete geçilerek birçok yeni düzenleme getirildi. Nisanda Türkiye genelinde yüzde 18,2’lik aylık değişimle zirve yapan kira artış hızı Ağustos’ta yavaşlasa da, ev sahipleri ve kiracılar için her yen gün bir başka sorun ortaya çıkmaya devam ediyor. Fiyat artışları nedeniyle adliyeler kira ve tahliye davaları ile dolarken flaş bir gelişme daha yaşandı. Yüzde 25 yerine daha yüksek kira hedefleyen ev sahipleri, eski kiracıyı çıkarmanın yeni yolunu noterden tahliye ihtarnamesi göndermede gördü. Kızım ya da oğlum gelecek denilerek gönderilen bu ihtarnamelere karşı emlakçılar ve hukukçular kiracıları uyardı. Mahkeme kararı ile tahliye gerekçesi ispatlanmadığı sürece bu ihtarnamelerin geçersiz olduğunun altı çizildi.,

EV SAHİPLERİ TAHLİYE İÇİN 10 YIL BEKLEMEK ZORUNDA

Dünya’dan Leyla İlhan’ın haberine göre, İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, ihtarnameler karşısında kiracıların nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi verdi. Ev sahibinin gerçekten oğluna, kızına, annesi, babası ve kardeşine vermesi halinde ev sahibinin kiracıyı tahliye etme hakkı olduğunu belirten Aşa, aynı zamanda geçerli sebepleri de ispatlaması için dava açması, dava sonucunda mahkeme tahliye ederse ancak tahliye edebileceğine dikkat çekti.
Aşa, “Bunun dışındaki tahliye için haklı bir sebep olmaksızın talep edilen tahliyelerde 10 yılı tamamlamış olmaları lazım. Dolayısıyla bu durumlarda noterden yapılan tahliyelerin de bir geçerliliği yok” ifadelerini kullandı.

MAL SAHİBİ OLDUĞUNA BAKILMAKSIZIN İHTAR GÖNDEREBİLİYOR

Mono Hukuk Kurucusu Avukat Hanife Emine Kara da, kiraya veren veya mal sahibi olup olmadığına bakılmaksızın herkesin notere gidip kiracıya ihtarname gönderme imkânına sahip olduğunu söyledi. Kara, “Ancak önemli olan husus, ihtarnamede belirtilen iddiaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığıdır” dedi.

“Çok eskilerden beri bilinen ve hepimizin dimağına yerleşen ‘Almanya’dan oğlum gelecek, evi boşalt’ tabirinin hukukumuzda bir karşılığının bulunduğu doğrudur” diyen Kara şöyle devam etti:

“Gereksinim nedeniyle kira sözleşmesinin sona ermesi Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren, kiralananı kendisi, eşi, altsoyu (oğlu/kızı), üstsoyu (annesi/ babası) veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, fesih bildirim sürelerine uyarak dava açmak suretiyle kira sözleşmesini sona erdirebilir.”

HANGİ DURUMLARDA İHTARNAME GÖNDERİLİR?

Hangi durumlarda ihtarname gönderileceği konusunda bilgi veren Avukat Hanife Emine Kara, “Kiraya veren, kiracının kira borcunu gününde ödemeyerek kiraları aksatması, beş yıldan uzun süreli ve beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde kira bedelinin artırılması, kira sözleşmesindeki 10 yıllık uzama süresinin dolması, kiralanana kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için gereksinimi olması ve benzeri sebeplerle ihtarname gönderebilir” bilgisini verdi.

Ankara Kalesi'ne hassas dokunuş Ankara Kalesi'ne hassas dokunuş

EV SAHİPLERİ BUNU YAPARSA TAZMİNAT ÖDEYEBİLİR

Kiraya verenin gereksinim sebebiyle kira sözleşmesini sona erdirmesine rağmen, esasen böyle bir gereksinimi olmaması ve kiralananı yeniden üçüncü kişilere kiralaması halinde eski kiracının tazminat hakkı bulunduğunu vurgulayan Hanife Emine Kara, “Kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Buna yeniden kiralama yasağı denir” açıklamasını yaptı.