İzmir'in Bayraklı ilçesinde bulunan Nafiz Gürman Mahallesi'nde yaşayan Yahya Köşek, eşi Meryem Köşek ve iki çocuk annesi kızları Funda Güçlü, sokak hayvanlarını besledikleri için 10 Haziran günü komşuları Ali İhsan Kılıç tarafından 28 kurşunla katledildi. Olayın ardından tutuklanan Ali İhsan Kılıç ve ağabeyi Mehmet Kılıç hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı ve İzmir 12'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede, sanıklar hakkında "kasten öldürme", "kasten öldürmeye iştirak", "silahla tehdit", "kasten yaralama" ve "6136 sayılı kanuna muhalefet" suçlarından üçer kez müebbet hapis cezası verilmesi talep edildi.
İddianamede bir detay ise dikkat çekti. Mehmet Kılıç ile katledilen Yahya Köşek arasında “arsa ihtilafından kaynaklı” husumet olduğu öne sürüldü. Ancak dosyanın içeriğine bakıldığında katil Ali İhsan Kılıç'ın Köşek ailesiyle sokak köpeği konusunda zaman zaman tartışma yaşadıkları, olay günü de ailenin beslediği sokak köpeklerinden birinin torununu korkuttuğu için olayı gerçekleştirdiği yönündeki ifadesi dikkat çekti. Kılıç'ın yeğeni Ö. K.'da olayı , "Yahya Köşek'in köpeği havlayınca amcamın torunu korkuyor. Küfürleşiyorlar. 3-4 gündür Yahya Köşek amcamın yolunu beklemiş. Tehdit etmiş. Amcamla tekrar karşılaştıklarında kavga ediyorlar ve amcam tabancasını alıp Yahya Köşek'e, hanımına ve kızına ateş ediyor. Olay tamamen köpek yüzünden” şeklinde anlattı.
Aile fertlerinden Sinem Güçlü Gazete Duvar'a konuştu. Katil ve yakınları ile aralarında herhangi bir husumet olmadığını ve cinayetin sokak hayvanlarını besledikleri için gerçekleştiğini ifade eden Güçlü, şunları söyledi:
“Böyle bir husumet, 20 yıl süre gelen düşmanlık kesinlikle yok. Mehmet Kılıç ile 20 seneden fazla süre önce bir arsa olayı yaşandığı doğrudur. Evimizin bahçesinden beş metre gibi komik rakamda bir alan onlara geçti. Yani beş metrelik alan bizden onlara geçiyor, bizden gidiyor. Mantık açısından bu doğrultuda bizim onlara husumet beslememiz gerekiyor. Onların bize değil. Bizim ise kimseyle husumetimiz olmadı. Bu arsa meselesiyle ilgili hiçbir tartışmamız, kavgamız olmadı. Onlardan da arsa meselesine dair bize herhangi bir şey gelmedi. Süregelen bir düşmanlık olmadı. İfadede sorduklarında soruşturmanın şeffaf olması açısından her şeyi anlattık. Bu arsa meselesini de anlattık.”
Tutuklanmayan aile bireylerinin de cinayeti anlattığını ve hepsinin olayın sokak canlarını besledikleri için gerçekleştiğini söylediğini hatırlatan Güçlü, katilin ağabeyi Mehmet Kılıç'ın da ifadelerinin bu yönde olduğuna dikkat çekti. Cinayetin gerekçesinin “husumet” olarak gösterilmek istenmesine tepki gösteren Güçlü, şöyle devam etti;
“Yaratılmaya çalışılan algı tamamen boş. Süregelen bir husumet kesinlikle yoktur. Bunun sokak canları yüzünden yaşandığını asla kabul etmek istemiyorlar. 40 gün boyunca herkes sessiz kaldı. Birileri dosyanın içeriğine bakmadan canlarının istediği yerden haber yapıyorlar. Bizim anlattığımız arsa meselesini alıp farklı şekilde yazıyorlar. Katilden tutun da diğerlerine kadar herkes meselenin sokak hayvanları yüzünden yaşandığını ifadelerinde söylüyor. Selamımızın, sabahımızın olmadığı insanlarla nasıl husumetimiz olabilir?”
Cezayı yetersiz gördüklerini belirten Güçlü, “Adalet mücadelemizi sürdüreceğiz. 28 kurşunla üç can aldılar bizden. Bu kadar basit olmamalı” diye ekledi.
Ailenin Avukat Senem Demirel Acar ise iddianamede istenen cezayı yetersiz bulduklarını ifade etti. Acar, "İddianameyi yetersiz olarak değerlendiriyorum. Her iki sanık için de 'kasten öldürme' suçundan üç maktul için üç kez müebbet hapis cezası isteniyor. 'Tasarlayarak öldürme' suçundan ceza verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Silah araştırıp, silah temin ediyorlar. Anlık gelişen bir olay değil. Daha önceden tasarlanarak ve hazırlık yapılarak bunu gerçekleştirmişler. Planlı olduğunu düşünüyoruz. Mahkemede ayrıntılı ifade verecek tanıklar da var. Ağırlaştırılmış müebbet talep edeceğiz” dedi.