Oktay, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmelerine başlanan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunuş konuşmasını yaptı.
2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin, Plan ve Bütçe Komisyonunda 230 saat süren 21 birleşim sonunda son şeklini aldığını belirten Oktay, 36 gün boyunca katkıda bulunan tüm milletvekillerine teşekkür etti.
Fuat Oktay, bütçe teklifinin, milletin ihtiyaçlarına odaklanan, adil ve sosyal bir anlayışa sahip olduğunu kaydetti.
Bütçenin, toplumun tüm kesimlerine hitap eden, sahip çıkan programlar, destekler ve ödenekler içerdiğini dile getiren Oktay, "Yüzüncü yılın bütçesi yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme odaklı bir yapıda. Bütçemiz, kalem kalem işçisinden işverenine, çiftçiden esnafa, emekliye, öğretmenlerimizden emniyet güçlerimize, KOBİ'lerimizden sanatçılarımıza; genci, yaşlısı dezavantajlı tüm bireyleriyle 85 milyonun bütçesi." dedi.
"Yeni yükseliş destanları yazmaya devam edeceğiz"
Bütçenin, şehitlerin hatırasına sahip çıkarak terör bataklıklarını kurutan Türkiye'nin bütçesi olduğunu söyleyen Oktay, 2023 yılı bütçesinin, etrafında olanı biteni tribünden seyretmek yerine krizlere müdahil olan, çözüm geliştiren, savaşan tarafları dahi aynı zeminde buluşturan muktedir bir Türkiye'nin bütçesi olduğunu belirtti.
Oktay, "Bütçe, Türkiye'nin otomobili TOGG'u geliştirmekle yetinmeyip, bataryasına kadar milli imkanlarla üretecek ek adımları atabilen üretim ekosistemimizin bütçesi. Tüm dünyanın gıpta ile izlediği, uğruna marşlar bestelenen milli savunma sanayisi ürünlerimizin, Milli Muharip Uçağın, Kızılelma'nın, yeni tip denizaltılarımız Hızır Reis ile Selman Reis'in, uzun menzilli hava savunma sistemimiz Siper'in, Türkiye'nin ilk çıkarma gemisi TCG Anadolu'nun, TÜRKSAT 6A'nın bütçesi." ifadesini kullandı.
Bütçenin, 2,3 milyar metreküp su depolama kapasitesiyle ve 275 metre gövde yüksekliğiyle kategorisinde Türkiye'nin en yüksek, dünyada ise 5. sırada olan Yusufeli Barajı'nın bütçesi olduğunu belirten Oktay, 2023 bütçesinin kadının statüsünü güçlendireceğini, orman varlığını koruyup artıracağını, tarımsal gelirleri yükselteceğini; girişimciyi, yatırımcıyı teşvik ederek, pek çok alanda kalkınmayı, gelişmeyi sağlayacağını dile getirdi.
Oktay, "2023 bütçemiz ile Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bölgemizde barışı, ülkemizde birliği, beraberliği, dayanışmayı ve devletimizin gücünü daha da perçinleyerek, yeni yükseliş destanları yazmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Son birkaç yılda, salgın, arz ve tedarik sorunları, jeopolitik gerilimler ve savaşların olumsuz yansımaları nedeniyle küresel ekonomik görünümde bozulma tecrübe edildiğini ifade eden Oktay, salgın sonrasında talepteki toparlanmayla eş zamanlı yaşanan arz sorunları ve belirsizliğini koruyan Rusya-Ukrayna savaşının, gıda ve enerji arz güvenliğinde neden olduğu kırılmaların, 2022 yılında küresel ekonomi üzerinde baskı unsuru olduğunu anımsattı.
Emtia fiyatlarında yaşanan ivmelenmenin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun tarihi yüksek seviyelere ulaşmasına neden olduğunu kaydeden Oktay, 2022 yılının başından itibaren gelişmiş ekonomilerin öncülüğünde para politikasında sıkılaşma eğiliminin hakim olmaya başladığına dikkati çekti. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkede politika faizi oranlarının yukarı yönlü olduğunu aktaran Oktay, sıkılaşan finansal koşullarla birlikte son verilerin küresel iktisadi faaliyette zayıflamaya işaret ettiğini, küresel büyüme tahminlerinin yavaşlama eğiliminde olduğunu ifade etti.
"Resesyon endişelerini tetiklemiştir"
2022 yılı genelinde dolar endeksindeki güçlenme eğiliminin gelişmekte olan ülke para birimlerinde dalgalanmalara yol açtığını bildiren Oktay, küresel bazda zayıflamaya başlayan toplam talep nedeniyle küresel durgunluk ihtimalinin göz ardı edilemez bir düzeye geldiğini anlattı. Merkez bankalarının sıkılaşma adımlarını yavaşlatmaya başladıklarının gözlendiğini söyleyen Oktay, ABD Merkez Bankası Başkanı'nın, faiz artırımında yavaşlamanın bu ay içerisinde başlayabileceğini açıkladığını hatırlattı.
Olası bir durgunluğu dizginlemeye yönelik benzer politikaların 2023 yılında yaygınlaşmasının beklendiğini dile getiren Oktay, bununla birlikte, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki gerilemenin etkisi başta olmak üzere öncü verilerin, küresel enflasyon görünümünde iyileşmeye işaret ettiğini vurguladı.
Talepteki zayıflamanın da ilerleyen dönemde küresel enflasyonu düşürücü etkisinin olacağının değerlendirildiğini ifade eden Oktay, "Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşma, Rusya-Ukrayna savaşı, tedarik sorunları ve jeopolitik gerilimler, küresel büyümeye ilişkin tahminleri aşağıya çekmiş, başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere resesyon endişelerini tetiklemiştir." bilgisini paylaştı.
Uluslararası Para Fonunun ekim ayında yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'na atıfta bulunan Oktay, dünya ekonomisinin 2022 yılında yüzde 3,2 ve 2023 yılında ise yüzde 2,7 ile daha düşük oranda büyümesinin öngörüldüğünü dile getirdi.
Oktay, 2022 yılında ABD'nin yüzde 1,6; Avro Bölgesi'nin yüzde 3,1; 2023 yılında ise ABD'nin yüzde 1; Avro bölgesinin ise yüzde 0,5 oranında büyümesinin öngörüldüğünü aktardı.
"Ülkemiz enerji merkezi olma yönünde kararlılıkla devam etmekte"
İlerleyen dönemde, küresel risklerin başında Avrupa'nın enerji sorununun yer aldığına dikkati çeken Oktay, kış mevsiminde Avrupa'nın enerji açığının, küresel büyüme açısından endişe kaynağı olmaya devam edeceğini ifade etti. Oktay, bu durumun gelişmiş ekonomilerde hane halklarının ve şirketlerin enerji giderlerinin bir süre daha yüksek seyretmesini beraberinde getirebileceğini belirtti.
Yükselen faizler neticesinde değişken faizli konut kredilerinin yaygın olduğu gelişmiş ekonomilerde, hane halklarının borç yükünün arttığını; firmaların artan borç servisi maliyeti ile karşı karşıya olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, emtia ve enerji fiyatlarının 2023 yılında makul seviyelere inmemesi ve jeopolitik gerilimlerin devam etmesi halinde küresel ekonomideki kırılganlığın sürmesinin muhtemel olduğunu söyledi.
Fuat Oktay, Türkiye'nin, enerji şoklarının asgari düzeyde tutulması için bölgesel bir enerji merkezi olma yönünde de mesafe almaya kararlılıkla devam ettiğine dikkati çekti.
"Türkiye olumlu ayrışmayı başardı"
Küresel finansal krizden itibaren kesintisiz büyümeyi başaran Türkiye ekonomisinin, 2020 yılının ikinci yarısından itibaren alınan etkili önlemler sayesinde birçok ülkenin keskin daralma yaşadığı salgın döneminde de büyüyerek olumlu yönde ayrışmayı başardığına işaret eden Oktay, 2022 yılının ilk dokuz ayında yüzde 6,2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin, harcamalar yönüyle değerlendirildiğinde orta vadeli program hedefleriyle uyumlu hareket ettiğini, güçlü konumunu korumayı başardığını dile getirdi.
Hizmet sektörünün 2022 yılının 9 ayında büyümede 5,2 puanlık katkısıyla öne çıktığını belirten Oktay, turizm gelirlerindeki ve bağlı hizmet gelirlerindeki artış sayesinde hizmetler sektörünün yılın bahse konu döneminde yüzde 8,3 oranında büyüme kaydettiğini bildirdi.
Son dönemde gerçekleştirilen büyüme performansının istihdama da yansıdığını vurgulayan Oktay, salgının etkilerinin en yoğun hissedildiği 2020 yılı ikinci çeyreğinden 2022 yılı üçüncü çeyreğine kadar olan dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak 4 milyon 900 bin istihdam artışı sağlandığını açıkladı.
2022 yılı Eylül ayı ile 2020 yılı Nisan ayı mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerini karşılaştıran Oktay, söz konusu istihdam artışının 5 milyon 540 bin kişiye ulaştığına işaret etti.
Oktay, 2022 yılı genelinde Türkiye ekonomisinin OVP tahminlerine uyumlu olarak, yüzde 5 civarında güçlü ve dengeli bir büyüme sergilemesinin beklendiğini kaydetti.
Oktay, "Liralaşma stratejisi çerçevesinde enflasyon beklentileri iyileşecek, dönem sonunda enflasyon oranı tek hanelere düşürülecektir." dedi.