Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından aralık ayına yönelik faiz kararını açıkladı.
Buna göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 40'tan yüzde 42,5 seviyesine yükselttiğini duyurdu.
Böylelikle faizlerde yeni zirveye ulaşılırken, son üç toplantıda devam eden 500 baz puanlık artış hızı ise yavaşlatılmış oldu.
Yabancıların beklentisi ne yöndeydi?
Yabancı kurum ekonomistleri ise faiz kararına yönelik ortak bir görüşe sahipti. Buna göre Reuters anketine katılan 12 ekonomistin medyan beklentisi, yüzde 40 olan politika faizinin 250 baz puan artırılması yönünde olmuştu.
Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal da faizin 250 baz puan artışla yüze 42,50 seviyesine yükseltilebileceğini söylemişti.
Beklentisini paylaşan bir başka kurum ise Morgan Stanley olmuştu. Bu kapsamda Morgan Stanley ekonomistleri de faizin yüzde 42,5’e yükseltileceğini öngörmüş ve ocak ayında bir 250 baz puanlık daha artış gerçekleşmesini beklediklerini duyurmuştu.
TCMB'den 250 baz puan faiz artışı beklediklerini kaydeden Deutsche Bank Ortadoğu ve Doğu Avrupa Araştırma Direktörü Christian Wietoska ise baz senaryolarının ocak ayında da 250 baz puan faiz artışı gerçekleşebileceği yönünde olduğunu belirterek, faiz indirimi için 2024 yılının son çeyreğini işaret etmişti.
Türk varlıklarına karşı iyimserlik artıyor
Merkez Bankası’nın ortodoks politikalara dönüş kapsamında başlattığı faiz artırım patikası ise diğer düzenleyici önlemlerle birlikte yabancı kurumların Türk varlıklarına karşı iyimserliğinin artmasına yol açtı.
Buna göre son olarak JP Morgan, Türkiye'nin yeniden ortodoks politikalara dönmesiyle 2024’te yurt dışı piyasalardan yapılacak borçlanmanın rekor seviyeye ulaşabileceğini ve Türkiye’nin 2024'ün büyük hikayelerinden biri olabileceğini söyledi.
JP Morgan’dan Weiler, Türkiye'nin yeniden ortodoks politikalara dönmesiyle 2024’te yurt dışı piyasalardan yapılacak borçlanmanın rekor seviyeye ulaşabileceğini ve Türkiye’nin 2024'ün büyük hikayelerinden biri olabileceğini söyledi.
Merkez Bankası’na yönelik eleştiriler
TCMB’nin faiz kararı öncesinde Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'ndan (TEPAV) ise politika faizinin mevcut tanımıyla işlevselliğini yitirdiği eleştirisi geldi.
Merkez Bankası’nın, bankaları, politika faizi olarak bilinen haftalık repo faizi yerine ağırlıkla daha düşük faizli döviz karşılığı TL swap yoluyla fonladığına işaret eden TEPAV uzmanları, uygulamanın para politikasının etkinliğini azaltmanın yanı sıra şeffaflık ilkesine de zarar verdiğine dikkat çekti. Notta, uygulamanın ayrıca “mevduat faizlerinin yeteri kadar sıkılaşmamasına yol açarak liralaşma eğiliminin güçlenmesini sekteye uğrattığına” da vurgu yapıldı.