Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Beştepe'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından bildiri yayımlandı. Bildiride, PKK/KCK-PYD/YPG-SDG FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, millî birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulduğu ve çöküş sürecine giren PKK/KCK terör örgütünün yurt içinde ve yurt dışında tevessül edebileceği eylemlere karşı alınacak ilave tedbirlerin görüşüldüğü ifade edildi.
Son dönemde Irak'ta müşahede edilen hadiselerin, güvenlik ve istikrara menfi yansımaları ile PKK/KCK terör örgütünün bu durumu istismar ederek alan kazanma ve ikili ilişkilere zarar verme çabalarının ele alındığı toplantıda: terör örgütleri ile mücadelede müşterek bir anlayış çerçevesinde hareket edilmesinin önemine dikkat çekildiği belirtildi.
Bildiride, uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerine riayet etmeye yönelik çağrılara rağmen hukuk dışı uygulamalarından vazgeçmeyen Yunanistan'ın bilhassa son dönemde artan kışkırtıcı eylemlerinin tüm ayrıntılarıyla ele alındığı ifade edilirken;
"NATO çerçevesinde icra edilen faaliyetleri dahi sabote edecek ve uluslararası sularda seyreden sivil gemilere ateş açtıracak kadar akıl ve mantıktan uzaklaşan Yunanistan Yönetimi'nin beyhude çabalarına karşı milletimizin hak ve menfaatlerinin muhafazası için uluslararası hukuk çerçevesindeki her türlü meşru yöntem ve aracı kullanmaktan imtina etmeyeceğimiz kuvvetle vurgulanmıştır. Gayriaskerî statüdeki adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan'ı teşvik eden çevreler aklıselime davet edilmiştir" değerlendirmesi yapıldı.
ABD'nin GKRY'ye yönelik silah ambargosunu kaldırma kararının da değerlendirildiği toplantıda;
Doğu Akdeniz'de barış ve dengeyi menfi yönde etkileyecek ve müttefiklik ruhuna da aykırı olan bu karardan geri dönülmesi çağrısında bulunulduğu, Türkiye'nin, Kıbrıs Türklerinin haklarının savunulması için yürüttüğü çok boyutlu faaliyetlerini kararlılıkla sürdüreceği vurgulanarak tüm ülkelerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanımaya davet edildiği aktarıldı.
Bildiride ayrıca Ermenistan'ın, Azerbaycan'a yönelik kışkırtıcı eylemleri sebebiyle kınandığı ifade edilirken; Ermenistan yönetimine, kendisine sunulan barış fırsatını değerlendirmesi ve tüm ahdi yükümlülüklerini yerine getirmesi sorumluluğunun hatırlatıldığı ifade edildi.
"Kalıcı barışa ulaşılması için yoğun gayret sarf eden Azerbaycan'a yönelik güçlü destek teyit edilmiş; başta bölge ülkeleri olmak üzere meseleye müdahil olan tüm aktörlerin, anlaşmazlıkları derinleştirmek yerine kalıcı çözüme samimiyetle katkı sunmasının önemi vurgulanmıştır" ifadelerine yer verilen bildiride şu değerlendirmelere yer verildi:
"Ukrayna'da sürmekte olan savaşın, bir an evvel sonlandırılmasına matuf adımların gecikmeksizin atılması gerektiği belirtilmiş; Türkiye'nin, tahıl koridorunun tesisi ve esir değişiminin gerçekleştirilmesi girişimlerinde olduğu gibi barışın sağlanması ve insani kriz ile küresel ölçekteki zararların hafifletilmesi için gayret sarf etmeyi sürdüreceği ifade edilmiştir. Libya'daki son gelişmelerin, büyük fedakârlıklarla tesis edilen huzur ve diyalog ortamına halel getirmemesi ve halkın iradesinin önünde engel teşkil etmemesi gerektiği belirtilmiştir. Ülkenin geleceğinde önemli bir rol oynayacak adil, hür ve muteber seçimlerin, demokratik usullere uygun şekilde ve bir an evvel gerçekleştirilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir."