Paylaşımlı ev modeli özellikle İstanbul gibi kiraların 10 bin liraya yaklaşan kiralar sonrası tercih edilmeye başlandı. Daha önce sadece öğrencilerin tercih ettiği oda kiralama şimdi aileler için bir ek gelir kapısı oldu. Geçtiğimiz yıllarda yüzde 5'e yakın olan paylaşımlı ev ve oda kiralamalı ev modeli yüzde 10'u bulmuş durumda.

Özellikle İstanbul, Bursa ve İzmir gibi kentlerde uygulanan ve öğrencilerin tercih ettiği model, barınma sorununun çözülmesine kısmi de olsa katkı sağlıyor. Hatta Bursa’da üniversiteye yakın bölgelerde oda sistemine uygun salonsuz projelerin de inşa edilmeye başladığı belirtiliyor.

Bursa'da bağımlılıkla mücadele tüm hızıyla sürüyor Bursa'da bağımlılıkla mücadele tüm hızıyla sürüyor

Dünya gazetesinde yer alan habere göre paylaşımlı evde talep artışı olduğuna dikkat çeken emlakjet. com CEO’su Tolga İdikat, “Ayrıca aileler de oda kiralamaya başladı. Artışa rağmen henüz ABD ve Avrupa ülkeleri seviyesinde değiliz. Ancak bir trend, bir arayış olduğu belli. Örneğin Bursa’da üniversiteye yakın bölgede yapılan bazı projelerde artık salon yapılmıyor.

Yurt mantığıyla 2+0 şeklinde evler yapılıyor. Oda kiralama sistemi artıyor, dolayısıyla yakında bunu daha fazla konuşacağız” dedi. İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, evinin bir odasını kiraya vermenin eskiden beri uygulanan bir model olduğunu ancak geçim sıkıntısından dolayı son yıllarda ailelerin de bu modeli seçmeye başladığına dikkat çekti.

Kadıköy, Beşiktaş gibi merkezi semtlerde ev paylaşma modelinin yaygınlaşmaya başladığını söyleyen İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü (İSTEB) Başkanı Ulvi Özcan, “Hatta bir yeri komple kiralayıp öğrenciye oda oda kiraya verenlerin sayısı artmaya başladı” dedi. Modelin öğrenci için de sosyal bir otel anlamına geldiğini aktaran Özcan, öğrencilerin önceliklerinin yurt olması gerektiğini söyledi.

“Bakana göre yurt açığı yok deniliyor. Bu nedenle öğrenciler önce yurda baksınlar. Geçen yılki ön kabulle yurt aramaya yönelmezlik yapmasınlar” diyen Özcan, “Öğrenciler genelde yurdu sevmez ancak bugün o gün değil, bulabiliyorlarsa gitsinler. Yoksa da bunu kabul edecekler” önerisinde bulundu.