Siyaset

Özgür Özel kürsüden tarih verdi, çağrı yaptı: CHP'den miting kararı!

CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, emekli maaşlarına tepki göstererek, "Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz isyan ediyoruz isyan ediyoruz! Bütün emeklileri 26 Mayıs Büyük Emekli mitingine davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti’den istifa eden Bahadır Erdem, CHP’ye katıldı. Erdem'in parti rozetini CHP Grup Toplantısı'nda Genel Başkan Özgür Özel taktı.

Özel, Erdem'e rozetini takarken, "“Bugün 35 yıllık bir akademisyen milletlerarası özel hukuk alanında eğitim görmüş daha sonra mezun olduğu üniversitede doktora dersleri veren 5718 sayılı hukuk hakkındaki kanunun mimarlarından. Yine BM’de 2014-2019 yılları arasında özel hukuk enstitüsünde görev yapan ilk Türk hukukçu olma unvanına sahip olan; doktorası patent hukuku konusunda olan Türk patent enstitüsünde 6 yıl yönetim üyeliği yapmış; bundan sonraki süreçte katılımıyla bize güç verecek yakın mesai arkadaşımız olan Sayın Bahır Erdem baba evine katılıyor" ifadelerini kullandı. 

BAHADIR ERDEM CHP'YE KATILDI
Erdem şu ifadeleri kullandı:

"CHP’nin bütün milletvekillerini her bir neferini sevgi ve saygıyla selamlıyorum bu benim için ve ailem için çok önemli ve mutlu günde sayın genel başkanımıza hakkımda söylediği sözler için teşekkür ederim, onur duydum. Bu kadar güzel sözü hak ediyor muyum bilmiyorum ama üç kız babası bir TC vatandaşı olarak bir hukuk hocası olarak hayatım boyunca siyasetten önce de sonra da hep doğruları ve gerçekleri hukuken inandığım neyse onu savundum. Bunu Atatürk’ün kurucu değerlerinin verdiği güçle yaptım. Beni aranıza kabul ettiniz, her birinizle birlikte Türkiye’de adaletin ve hukukun yeniden parlaması için laik bilimin ışığında gençlerimizin eğitim alabilmesi için, eşitlik gelmesi için, bu milletimizi mutsuz eden tek adam rejimini sonlandırmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" ifadelerini kullandı.

Özel'in konuşmasının satırbaşları şu şekilde:

"Dün Gaziantep’te trafik kazasında 9 vatandaşımızı kaybettik ailelerine baş sağlığı diliyorum. 90’lı yıllarda hak temelli gazetecilik hak ihlallerine karşı çok önemli habercilik yapan maalesef memleketinden uzakta Almanya’da geçen hafta kaybettiğimiz gazeteci Celal Başlangıç’a bir kez daha Allah’tan rahmet acılı ailesine baş sağlığı diliyorum. Dün bir başka acının bir büyük utancın yıl dönümünde CHP il örgütüyle Deniz Gezmiş Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın hatıraları önünde anma törenindeydik. 52 yıl önce yaşanan bu büyük acıya hep birlikte ortak olduk ve orada Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş arkada bir yerdeyken yanıma geldiğinde şöyle dedi. ‘Niye arkada kaldınız şöyle gelin dedim’ bana dedi ki ‘Sayın Genel Başkan siz beni Deniz Gezmiş’in ağabeyi kardeşi olarak çağırıyorsunuz ama buradaki herkes onun kardeşidir. 

Ben de buradan onun yaptığı bu tanımlamaya uygun olarak söylüyorum ki bu partideki herkes Deniz’in Hüseyin’in Yusuf’un kardeşidir. Onların yolu tam bağımsız Türkiye’nin yolu Cumhuriyet Halk Partisi’nin yoludur.

"27 mayıs darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran Menderes’in Zorlu’nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık, şimdi 2024 yılında 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere, anayasal düzeni savunanlara, 12 Mart darbesinin muhtırasının anaysa yaptığı tahribata itiraz edip anayasayı savunanlara anayasayı ortadan kaldırmak iftirasıyla idam cezası verilen o kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum.

ÖZEL'DEN TERKOĞLU'NA DESTEK 
Akın Gürlek adaletin katilidir ve TC’de sipariş kararlarla mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan biri şimdi Adalet Bakan Yardımcısı’dır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır. Şunu bilsin ne Barış Terkoğlu ne Pehlivan ne bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecileri onların basın özgürlüğü hakkını eleştirmek hakkını ki beni eleştirmetedirler zaman zaman sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız.

1 MAYIS TEPKİSİ: "GENÇLER SERBEST BIRAKILMALI!"
Taksim 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı. Oradaydık orada AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti’nin en kıymetli tarihi hazinelerinden biri olan surların önüne İstanbul’a yıllar önce su taşıyan tarihi kemerlerin önüne aralara TOMA’ları dizerek önüne polisimize dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler. Bu utanç duvarı maalesef tarihe geçti. O utanç duvarı bu iktidar gidip bu ülkeye özgürlükler geldiğinde Türkiye demokrasisinin o kara günü anılırken hep hatırlanacak. O gün birileri Anayasa’ya uymadılar. Anayasaya uymadıkları için emekçileri içeriye almadılar. Girmek isteyenler karşılarında kendileri de birer emekçi olan polisimiz kanunsuz bir emirle karşı karşıya getirildi. Gösterilen anlayış kıymetliydi ama ardından 49 yurttaşımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine tutuklandı. Suçluların mağdur mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz! Gençler serbest bırakılmalı. Milletten kanuna uymasını isteyenlerin önce Anayasa’ya uyması gerektiğini hatırlatıyorum.

Ekonomide yüzde 18’den 8’e inen şu an yüzde 10 olan mobilyadaki eğitim harcamalarındaki konaklamadaki ve daha Mehmet Şimşek’in aklındaki pek çok başlıkta liste oyunuyla KDV 10’dan 20’ye çıkarılıyor.  Bu seçim öncesi ‘KDV artışı planlamıyoruz’ lafının laf oyunu olduğunu, liste hileleriyle KDV artışının gündemde olduğunu ve doğrudan vatandaşın cebine Mehmet Şimşek’in el atmak üzere olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu memlekette verdilerin yüzde 76’sı yani 4 lira verginin 3 lirası dolaylı vergilerden alınıyor. Yani fabrikatörle işçisi aynı vergiyi ödüyor aynı ürünü alınca. Vergilerin yüzde 75’i dolaylı vergiyle alınıyorken doğrudan vergilik yüzde 25’in de yüzde 15’lik kısmı çalışanların maaşından doğrudan kesilerek alınıyor. Geriye sadece 10 liralık verginin 1 lirasını gerçekten kazançtan verilen vergiler oluşturuyor. Bu kadar holding  toplam verginin onda birini verirken bu kadar işçi bu kadar memur bu kadar yoksul yüzde 90’ını veriyor. Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz isyan ediyoruz isyan ediyoruz!

MİTİNG KARARI
CHP olarak bütün emeklileri ve onlara destek vermek isteyen herkesi 26 Mayıs Pazar günü Ankara’daki büyük emekli mitingine davet ediyorum. Söz verdik, onlar yıllarca bu memlekete hizmet ettiler, alın teri döktüler, nasırlı elleriyle hizmet ettiler şimdi onları unutamayız, herkes bir gün emekli olacak, emeklinin hakkını Cumhuriyet Halk Partisi alacak. 

"ŞİMŞEK'İN GULYABANİ PROGRAMIDIR"
Bu arada Mehmet Şimşek yüksek enflasyonla maaşları kemirterek, alım gücünü düşürterek harcamaları kısıp tüketimi düşürüp enflasyonu düşürecek bir yöntem arıyor, krize tuhaf yöntemlerle çare arıyor. Bir zamanlar IFM’yi bitirdik diyenler şimdi, görünmez IMF programı! IMF’ni yap dediklerini hepsini vatandaşa kendi kendilerine yağıyorlar. Güya IMF yok ama hayaleti var. Program Mehmet Şimşek’in gulyabani programıdır. Ey Mehmet Şimşek IMF’nin hayaleti hep emekçinin penceresinde dolanıyor, hep işçinin kapısına dayanıyor, şu gulyabaniyi biraz da zenginlere götür be kardeşim.

Ayşe Ateş bundan sonra her anlamda görünür desteğimizden memnun olacağını söyledi. Biz de kendisine hakikate ulaşılana kadar kendisine onun yüreği soğuyana kadar evlatlarının babasının kanı yerde kalmayana kadar arkasında olduğumuzu söyledik. Bir kez daha bunu ifade ediyoruz.

BAHÇELİ İLE YAPILAN GÖRÜŞME
Sayın Bahçeli'ye ve MHP'nin tüm üyelerine teşekkür ediyorum. Kendisiyle gayet olumlu ve verimli geçen bir görüşme geçirdik. Geçmiş tecrübelerinden yaptığı kıymetli aktarımlar için kendisine teşekkür ediyorum. Yapılan görüşmelerden sonra eğer ortak bir açıklama yoksa görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabilecekleri ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir. Erdoğan görüşmesinde 'Efendim gizli saklı ne konuştunuz'.

Görüşmede bir büyükelçinin devlet geleneklerine uygun tutulmuş notları partinin arşivine girmiştir. Kayıt dışı siyasete itiraz eden anlayışımızla bütün bilgiler MYK ve partimizle paylaşılmıştır. Ancak biz neler söylediğimizi söyledikten sonra ne cevap aldığımızı söylemek bizim işimiz değildir. Ancak onu beklemek, onu izlemek bizim pozisyonumuzdur. Bugün Sayın Bahçeli ile yaptığımız görüşmeden sonra bana 'açıklama yapabilirsiniz' dediği halde ben onu orada ayakta bekleterek açıklama yapmayı doğru bulmadım.

Görüntüde konuşulan her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim. Ancak Sayın Bahçeli'yle seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz, tebriklerini kabul ettiğimizi paylaşabilirim. Dış politikada, Kıbrıs ve Filistin konuları başta olmak üzere hangi gözle gördüğümüzü kendimizle paylaşma, CHP'nin burada anamuhalefet partisi olduğunu, ancak yurt dışında Türkiye partisi olduğunun altını bir kere daha çizdim. 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı konusunda görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücrete temmuzda zam yapılmamasının yaratacağı sıkıntıyı karşılıklı konuştuk. Atanmayan öğretmenlerden staj mağdurlarına, kademeli emeklilikten uzman çavuşların sorunlarına kadar pek çok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Kendilerinin pek çok husustaki olumlu katkıları ve elbette farklı düşündüğü konuları dikkatle dinledik, not aldık.

"ADAYLIK" TARTIŞMALARINA YANIT
Hazır birinci partiyken, işler yolunda gidiyorken, seçim yeni geride kalmışken, gelecek seçime daha zaman varken aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır. Buradan gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP'nin ivmesini düşürmek, gücünü azaltmak, çelme takmaktan başka bir gayreti yoktur. Dün MYK toplantısında açıkça ifade ettim, ne kadar iyi niyetle de olsa, ne kadar soru da gelse hiçbir arkadaşımızın bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam, bundan sonra da istemem. Bizim her birimiz gönlümüzdeki adayı gönlümüzde tutarak, gönüllerimizdeki ortak bir duyguyu ön plana çıkarmak lazımdır. Kimin gönlünden kimin geçtiğinin hiçbir önemi yoktur. Günü gelince CHP'nin bir adayı olacak. O aday, CHP'nin seçilmişleriyle, üyeleriyle, halkın sesini dinleyerek bu seçim başarısı nasıl geldiyse öyle belirlenecektir. Kimsenin şüphesi olmasın. CHP'nin genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP'nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP'nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun."