İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yaman Akdeniz tarafından hazırlanan İnternet Sansürlerinin Unutulma Hakkı Boyutu çalışmasında son yıllarda bireylerin ‘unutulma hakkı’na atıfla, geçmişlerinde kendi iradeleriyle veya üçüncü kişilerin neden olduğu bir olay nedeniyle haklarında yapılan haber veya yayınlanan içeriklerin sansürlenmesi için başvuruların arttığı belirtildi.
“Geleceğimiz olumsuz şekilde etkilenmesin” talebiyle gelen başvurularsa sulh ceza hakimlikleri tarafından 5651 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi kapsamında ‘kişilik hakları ihlali’ olarak değerlendirildi. Daha sonra da erişimin engellenmesine, haber ve içeriklerinin yayından kaldırılmasına karar verildi.
Ama İFÖD’ün raporuna göre gerçek böyle değil.
Profesör Akdeniz, ‘unutulma hakkı’ taleplerine konu haberlerin, yayınlandıkları tarihte herhangi bir kişilik hakkı ihlali veya hukuka aykırılık içermeyen haber ve içerikler olduğunu tespit etti. Hatta büyük bir kısmının yayınlanmasına devam edilmesinde üstün kamu yararı olduğunu vurguladı.
Akdeniz, raporu hazırlarken 5651 sayılı kanun kapsamında ‘kişilik haklarını koruma’ amaçlı olarak sulh ceza hakimlikleri tarafından nasıl değerlendirildiğini, karar alma süreçlerinde Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının dikkate alınıp alınmadığını irdeledi.
Raporda ayrıca haberlere erişim engeli getirilirken sulh ceza hakimlikleri tarafından ifade ve basın özgürlüğünün dikkate alının alınmadığı da incelendi. Başka bir deyişle ‘unutulma hakkı’nın ayrı bir sansür mekanizması olarak kullanılıp kullanılmadığı ele alındı.
Çalışmada 2020 ve 2021’de 174 farklı sulh ceza hakimliği tarafından 5651 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi dayanak gösterilerek verilen 548 ‘unutulma hakkı’ kararına tek tek bakıldı.
Bu kararlara konu taleplerle 10 bin 441 haber ve içeriğe erişimin engellenmesi veya bu haber ve içeriklerin çıkartılması talep edildi. Bu taleplerden 9 bin 913 (yüzde 94,94) haber ve içerik için yaptırım uygulandığı tespit edildi.
Yani, yayınlanma aşamasında herhangi bir kişilik hakkı ihlali içermeyen binlerce haber ve içerik İnternet basın arşivlerinden kaldırılmış.
Raporda şöyle dendi: “Türkiye’deki unutulma hakkına ilişkin uygulamanın Avrupa’daki uygulamalardan çarpıcı biçimde farklı olduğu tespit edilmiştir. Türkiye’deki uygulama ağırlıklı olarak unutulma hakkı kapsamında değerlendirilen haber ve içeriklerin erişime engellenmesi, yayın ve arşivlerden çıkartılması, dolayısıyla tamamen yok edilmesine yöneliktir. Unutulma hakkı da uygulamada bir başka sansür mekanizmasına dönüşürken, 5651 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi uygulamada suiistimal edilmekte ve herhangi bir kişilik hakkı ihlali olmasa dahi haber ve içerikler sansürlenmektedir.
Bu bağlamda kamuoyunun geçmişi unutmama ve hatta hatırlama hakkı, geçmişteki olayların bilimsel araştırmalara, basının araştırma ve çalışmalarına, sivil toplum ve kamuoyu araştırmalarına konu olabileceği ve geçmiş hakkında tarihsel kayıt oluşturma ve bu kayıtların korunması bakımından İnternet arşivlerinin hayati önemi de unutulmamalıdır.”